yerine

Turkish-English Translation

  1. for
  2. before
  3. instead
  4. pro
  5. vice
  6. in lieu of
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

... yerine
instead of ...
birbirinin yerine
interchangeably Adverb
bunun yerine
alternatively Adverb
ebeveynin yerine
(Lat.) in loco parentis
fiil yerine
verbally Adverb, Linguistics
giriş yerine
introductory Adjective
her yerine
through
imza yerine
per pro (pp
nakit yerine
in lieu of cash Adverb, Accounting
rakiplerininki yerine
push money
yerine başkası konulamaz
unreplaceable
yerine daha ucuzunu koymak
to trade down Verb
yerine dönmek
to resume one's place Verb
yerine dönmek
to resume one's seat Verb
yerine dönmek
to resume your seat Verb
yerine dönmek
to resume your position Verb
yerine geçirme
substitution Noun
yerine geçme
substitution Noun
yerine geçme
succession
yerine geçme
substitution (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
yerine geçme hakkı
succession
yerine geçmek
to resume your seat Verb
yerine geçmek
to represent Verb
yerine geçmek
to supersede Verb
yerine geçmek
to change places Verb
yerine geçmek
to succeed Verb
yerine geçmek
to resume your position Verb
yerine geçmek
to stand for Verb
yerine geçmek
to substitute Verb
yerine gelme
fruition
yerine getirememe
inexecution
yerine getirememek
to fail Verb
yerine getirilecek görevler
duty to deliver
yerine getirilen
liquidated demand
yerine getirilme ihtimali olmayan
pious Adjective
yerine getirilmekte
in fulfilment fulfillment
yerine getirilmemiş
unhono u red
yerine getirilmemiş
unfulfilled
yerine getirilmemiş
unsatisfied
yerine getirilmemiş yükümlülükler
unliquidated encumbrances Noun
yerine getirilmiş
executed
yerine getirme
implementation Noun
yerine getirme
exercise
yerine getirme
fulfilment
yerine getirme
execution Noun
yerine getirme
observation Noun
yerine getirme
implementing
yerine getirme
consummation
yerine getirme
enforcement Noun
yerine getirme
fulfillment Noun
yerine getirmek
to implement Verb
yerine getirmek
to fulfil Verb
yerine getirmek
to execute Verb, Law
yerine getirmek
to carry out Verb
yerine getirmek
to fulfill Verb
yerine getirmek
to grant Verb
yerine getirmek
to follow Verb
yerine getirmek
to meet Verb
yerine getirmek
to observe Verb
yerine getirmek
to perform Verb
yerine getirmek
to deliver Verb
yerine kaldırmak
to put back something Verb
yerine konabilirlik
substitutability Noun
yerine konamayacak aktifler
unreplaceable assets Noun
yerine koyma
replacement Noun
yerine koyma
compensation Noun
yerine koyma
substitution Noun
yerine koymak
to replace Verb, Information Technology
yerine koymak
to make up Verb
yerine koymak
to substitute Verb, Information Technology
yerine koymak
to putting up Verb
yerine koymak
to put up Verb
yerine koymak
to bestow Verb
yerine koymak
to put back something Verb
yerine koymak
to install Verb
yerine koymak
to lay Verb
yerine kullanma
substitution Noun
yerine oturmak
to mesh Verb
yerine oturmak
to click into place Verb
yerine oturmak
to take one's seat Verb
yerine oturtmak
to fit Verb
yerine seçmek
to depute Verb
yerine yenisini koyma maliyeti
replacement cost
(mektup) yerine varmayarak kaybolma
miscarriage
acilen yerine getirme
prompt discharge
ahizeyi yerine koymak
to replace the receiver Verb
ahizeyı yerine koymak
to hang (it) up Verb
alacaklılarının taleplerini yerine getirmek
to meet the claims of one's creditors Verb
anlaşma gereğini yerine getirememe
nonperformance
baba yerine konan şahıs
father substitute
bazı şartları yerine getirmek
to perform certain conditions Verb
bilinci yerine gelmek
to come around Verb
bir akdin yerine getirilmesi
fulfilment of a contract
bir anlaşmayı yerine getirmek
to satisfy an accord Verb
bir borçu yerine getirmek
to satisfy an obligation Verb
bir emri yerine getirmek
to attend to an order Verb
bir emri yerine getirmek
to discharge an injunction Verb
bir emrin yerine getirilmesi
execution of an order
bir gerekliliği yerine getirmek
to meet a requirement Verb
bir gereksinimi yerine getirmek
to meet a need Verb
bir görevi yerine getirmek
to complete a task Verb
bir görevi yerine getirmek
to carry out a task Verb
bir görevi yerine getirmek
to discharge a commission Verb
bir görevi yerine getirmek
to conduct an assignment Verb
bir görevin yerine getirilmesi
performance of a duty
bir hükmü yerine getirmek
to satisfy a judgment Verb
bir işlevi yerine getirmek
to perform a function Verb
bir isteği yerine getirmek
to meet a demand Verb
bir koşulu yerine getirmek
to meet a condition Verb
bir koşulun yerine getirilmesi
satisfaction of a condition
bir ricayı yerine getirmek
to comply with a wish Verb
bir şartı yerine getirmek
to meet a condition Verb
bir şartın yerine getirilmemesi
non-performance of a condition
bir siparişi yerine getirmek
to deal with an order Verb
bir siparişi yerine getirmek
to fill an order Verb
bir siparişi yerine getirmek
to effect an order Verb
bir siparişin yerine getirilmesi
handling of an order
bir sözleşmeyi yerine getirmek
to perform a contract Verb
bir sözleşmeyi yerine getirmek
to satisfy a contract Verb
bir talebi yerine getirmek
to settle a claim Verb
bir talebi yerine getirmek
to meet a demand Verb
bir talebin yerine getirilmesi
settlement of a claim
bir tehdidi yerine getirmek
to carry out a threat Verb
bir yükümlülüğü yerine getirmek
to discharge a liability Verb
bir yükümlülüğü yerine getirmek
to redeem an obligation Verb
bir yükümlülüğü yerine getirmek
to perform an obligation Verb
bir yükümlülüğünü yerine getirmemek
to infringe an obligation Verb
birbirinin yerine geçebilen
conjugate
birbirinin yerine geçen
reciprocal
birini budala yerine koymak
to sell someone a packet Verb
birinin emirlerini yerine getirmek
to execute sb's commands Verb
birinin görevini yerine getirmek
to stand in for someone Verb
birinin yerine geçen kimse
subrogee
birinin yerine geçmek
to stand in for someone Verb
birinin yerine geçmek
to step into sb's shoes Verb
birinin yerine geçmek
to supplant sb Verb
bu çekiç yerine geçer
this will do for a hammer
bütün talepleri yerine getirmek
to be on the nose Verb
emri yerine getirmek
to carry out an instruction Verb
eski yerine dönmek
to swing back Verb
görevini yerine getirmek
to discharge one's duty Verb
görevini yerine getirmek
to fulfil one's duty Verb
görevinıbaşarıyla yerine getirmek
to complete one's mission successfully Verb
görevlerini daima yerine getirmek
to be always observant of one's duties Verb
görevlerini yerine getirmek
to discharge one's duties Verb
grevciler yerine çalışmak
to scab Verb
her isteğini yerine getirmek
to indulge Verb
imza yerine parmağını basmak
to make one's mark Verb
izin yerine tazminat ödeme
payment in lieu of vacation
izin yerine tazminat ödeme
payment in lien of vacation
kafası yerine gelmek
to start winking straight again Verb
kefalet yerine yatırılan para
bail money
kendine güveni yerine gelmek
to come out of yourself Verb
kendini ...'in yerine koymak
to put oneself in ...'s shoes Verb
kendini birinin yerine koymak
to put oneself in sb's place Verb
kitabı yerine koymak
to return a book to its place Verb
kuralları harfiyen yerine getirmek
to stick to the rules Verb
mukaveleyi harfiyen yerine getirmek
to live up to the letter of a contract Verb
ödeme yerine geçmek üzere
in lieu of payment
para yerine kullanılabilen poliçe
quasi money
ricayı yerine getirmek
to comply with a request Verb
şartın yerine getirilmesi
fulfilment of the condition
şartlı yerine getirmek
to satisfy Verb
siparişi yerine getirmede gecikme
delay in execution of order
siparişi yerine getirmek
to carry out an order Verb
sözünü yerine getirmek
to fulfil a promise Verb
sözünü yerine getirmek
to carry out one's promise Verb
sözünü yerine getirmek
to fulfill a promise Verb
sözünü yerine getirmemek
to break your word Verb
sözünü yerine getirmeyen taraf
defaulting party
taahhüdünü yerine getirmek
to make something good Verb
taahhüdünü yerine getirmemek
to go back from one's engagement Verb
taahhütlerini yerine getirmek
to keep one's engagements Verb
taahhütlerini yerine getirmemek
to fail in one's undertakings Verb
talebi yerine getirmek
to settle a claim Verb
talebi yerine getirmek
to satisfy the demand Verb
talimatı yerine getirmek
to carry out instructions Verb
tam yerine bombardıman
pinpoint bombing
ücret yerine ürün verme
product sharing
vaadi yerine getirmek
to keep one's promise Verb
vaadini yerine getirmek
to redeem a promise Verb
vaadini yerine getirmek
to carry out one's promise Verb
vaadini yerine getirmemek
to break your word Verb
yerli yerine oturmak
to fall into place Verb
yerli yerine oturtmak
to back mouth Verb
yükümlülüğünü yerine getirme
discharge of duty
yükümlülüğünü yerine getirmek
to fulfill an obligation Verb
yükümlülüğünü yerine getirmeyen
defaulting
yükümlülüklerin yerine getirilmesi
exercise of duties
yükümlülüklerini yerine getirmek
to meet one's liabilities Verb
yükümlülüklerini yerine getirmek
to meet one's obligations Verb
yükümlülüklerini yerine getirmek
to carry out one's obligations Verb
yükümlülüklerini yerine getirmemek
to be in default with one's obligations Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şey ... tutmak üzere
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.