yours

  1. Pronoun seninki, sizinki.
    Which book is yours? Is she a friend of yours? It's no fault of yours . That's no
    business of yours . It is not yours to decide.
  2. Pronoun Şu deyimler mektubun sonunda imzadan önce yazılır:
    yours faithfully/ yours respectfully/ yours truly:
    saygılarımla/ hürmetlerimle (yabancılar için);
    yours sincerely: sevgilerimle/saygılarımla (tanıdık kimseler için).
Daima senin (mektup sonunda imzadan önce yazılır).
saygılarımızla
sizi ilgilendirmez
seni ilgilendirmez, seni ilgilendiren bir şey değil.
sen beni kolla ben de seni kollayayım
Sen bana çıkar sağla, ben de sana sağlayayım.
bu benim işim , seni ilgilendirmez
ferman sizin
Daima senin (mektup sonunda imzadan önce yazılır).
saygılarımızla
saygılarımla
Selamlar, Exclamation
Saygılarımla, Exclamation
(a) saygılarımla (mektup sonunda), (b)
k.d. ben, bendeniz, kendi(m).
I am only in business
to profit yours truly: Ben yalnız kendi çıkarım için iş yaparım.
Selamlar, Exclamation
Saygılarımla, Exclamation
İstiyorsan senin olsun/Dilediğin zaman senindir.
Saygılarımla,
Saygılarımızla,
Selamlar, Exclamation
Saygılarımla, Exclamation
Hepsi sana emanet. Sentence
  1. yrs.