1. Fiil itiraf etmek, açıkça söylemek.
    He professed his loyalty to his country.
  2. Fiil öne sürmek, taslamak, (gayrı samimi olarak) beyan etmek/söylemek, savlamak, iddia etmek.
    He professes
    to be French: Fransız olduğunu iddia ediyor.
    I do not profess to be an expert: Uzmanlık iddiasında değilim.
    to profess remorse. He professed extreme regret.
  3. Fiil (Allaha/dine) inancını/imanını ikrar/teyit eymek.
  4. Fiil (bir sanatı/mesleği) tatbik ve icra etmek, yapmak, mesleği … olmak.
    to profess the law/engineering:
    avukatlık/mühendislik yapmak.
  5. Fiil (bir dine/mezhebe) kabul etmek/edilmek.
  6. Fiil okutmak, öğretmek.
    to profess law.
  7. Fiil demeç vermek, beyanatta bulunmak.
birine büyük saygı duymak Fiil
birisinin geleceğine ilgi göstermek Fiil
Hıristiyan olduğunu ikrar etmek Fiil
çok üzülmüş görünmek Fiil
hukukçu olmak Fiil
sadakat taslamak Fiil
komünist olduğunu itiraf etmek Fiil
kendi uygulamadığı ilkelere bağlı görünmek Fiil
bir konuda uzman olduğunu iddia etmek Fiil
satın alma teklifinde bulunmak Fiil