Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Hukuk oturum
  2. İsim birleşim
  3. İsim oturum, duruşma, celse.
    Be seated! This court is now in session: Oturunuz! Mahkeme şimdi duruşmaya başlıyor.
  4. İsim toplantı, toplantı süresi.
    Parliament will not be in session again until after new year.
  5. İsim ders (saati).
    two afternoon sessions a week.
  6. İsim öğretim dönemi, yarıyıl.
  7. İsim Presbiteryen kilisesi yönetim kurulu.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

(committee , assembly) session
seans
applied session
uygulama İsim, Eğitim
autograph session
imza günü İsim
autumn session
sonbahar dönemi
bargaining session
pazarlık görüşmeleri oturumu
be sitting (in session
oturumda bulunmak Fiil
brainstorming session
beyin fırtınası İsim, İşletme
brain-storming session
beyin fırtınası İsim, İşletme
budget session
bütçe oturumu
budget session
bütçe toplantısı
bull session
hazırlıksız ve gayrıresmî grup tartışması. İsim
clear session
şifresiz oturum Bilgi Teknolojileri
close of the session
oturumun kapanışı
closed session
kapalı oturum
closed session
gizli oturum
closed session
kapalı celse
closed session
gizli celse
closing session
kapanış oturumu
closing session
kapanmak üzere olan oturum
closing session
son oturum
closing session
kapanış seansı
conclusion of session
oturumun sona ermesi
court of general session
(US) Cezai Sorunlar Bidayet Mahkemesi
court of General Session
cezai sorunlar bidayet mahkemesi
court of quarter session
(Br) Cezai Sorunlar Mahkemesi
Court of Quarter Session
cezai sorunlar mahkemesi
Court of Session
(İskoçyada en yüksek dereceli) Hukuk Mahkemesi. İsim
declare a court in session
oturumun açıldığını bildirmek Fiil
emergency session
olağanüstü oturum
executive session
gizli oturum/celse. İsim
extraordinary session
olağanüstü toplantı
extraordinary session
olağanüstü oturum
final session
son oturum
follow up session
belirli bir konuda alınan mesafeyi görüşmek üzere yeniden toplanma
forthcoming session
gelecek oturum
full session
genel oturum
full session
genel kurul
gripe session
satış temsilcilerinin şirketin ürünlerinden
gripe session
ağlama toplantısı
gripe session
personel politikasından ve çalışma koşullarından sızlandıkları toplantıyla ilgili deyim
have a long session
oturumu uzun sürdürmek Fiil
in full session
parlamentonun bütün üyelerinin hazır bulunduğu toplantı
in session
oturum halinde
in session
oturumda
jam session
özel seans: caz müzisyenlerinin bir araya gelip kendi zevkleri için müzik çalmaları İsim
joint session
parlamentoda müşterek oturum
joint session
(parlamento) ortak oturum
joint session
birleşik oturum
joint session
(parlamentoda) ortak oturum
lame session
(US) seçimden sonra yapılan toplantı dönemi
legislative session
yasama oturumu
long session
uzun süren konferans
luncheon meeting session
iş yemeği
ministerial session
bakanlık toplantısı
morning session
sabah oturumu
on-the-run session
alelacele yapılan oturum
open session
açık oturum
open session
kamuya açık oturum
opening (day) session
açılış oturumu
opening day of the session
oturumun açılış günü
opening of the session
oturum açılışı
opening session
açılış açılma oturumu
opening session
açılış oturumu
ordinary session
adi oturum
overtime session
uzun süren oturum
parliamentary session
meclis yılı
parliamentary session
(Br) yasama dönemi
permanent session
devamlı oturum
planning session
planlama oturumu
plenary session
genel kurul
plenary session
bütün üyelerin hazır bulunduğu toplantı
poster session
görsel sunuş
poster session
poster sunum
private session
özel oturum
rap session
toplu dertleşme/tartışma, belirli sorun ve şikâyetleri olanların dertlerini ortaya döküp tartıştıkları oturum. İsim
recording session
ses kayıt ydıı
recording session
ses kaydı
regular session
normal oturum
rump session
bir toplantının dağıtılmasından sonra çoğunluk olmadan usulsüz devam etmesi
secret session
gizli oturum
secret session
gizli celse
sensitivity session
duyarlık eğitimi: bir uzman nezaretinde grup halinde toplumsal konlularda bilgi ve etkenliği artırıcı öğrenim.
sit in plenary session
genel kurul halinde toplanmak Fiil
special session
özel oturum
special session
(Br) sulh hâkimi
summer session
(US) yaz sömestri
tariff session
gümrük tarifesi oturumu
the court is in session
mahkeme toplantı halinde
tidying-up session
kapanış oturumu
session clerk
mübaşir
session of a commission
bir komisyon oturumu
session of a court
mahkemenin oturumu
session of legislature
yasama dönemi
session of legislature
(US) seçim dönemi
session of parliament
meclis toplantısı
session of parliament
meclis yılı
session of the council of ministers
bakanlar konseyi toplantısı
session of the parliament
meclis oturumu
extraordinary session of the court
mahkemenin olağanüstü oturumu
Plenary Session of Administrative Law Chambers of the Council of State
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Özel Isim, Kurum İsimleri
Plenary Session of Administrative Law Divisions of the Council of State
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu İsim, Hukuk
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

session gelecek oturuma kadar bir konunun ele alınmasını ertelemek
to remit the consideration of a matter until the next Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.