ındifferent

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be indifferent
alakasızlık göstermek Fiil
be indifferent
kayıtsız kalmak Fiil
be totally indifferent
başka hava çalmak Fiil
indifferent
ilgisiz, alâkasız, kayıtsız, lâkayt, bigâne, umursamaz, aldırmaz, aldırış etmez, fütursuz, kaygısız,
duygusuz.
How can you be so indifferent to the sufferings of these children? The explorers were indifferent to the discomforts and dangers of the expedition.
indifferent
tarafsız, bitaraf, taraf tutmayan.
We cannot remain indifferent in this dispute. An indifferent decision.
indifferent
önemsiz, ehemmiyetsiz, farketmez.
It is quite indifferent to me: Bence hiç farketmez.
The time
for starting is indifferent to me.
indifferent
müstağni, rağbet etmeyen.
indifferent
bayağı, alelâde, orta derecede, pek iyi olmayan, şöyle böyle.
an indifferent performance. an indifferent book.
indifferent
zorunsuz, aslî/zarurî olmayan.
indifferent
yansız. Kimya
indifferent
ılın. Fizik
indifferent
farklılaşmamış, tekgörevli, görev bölümü olmayan (göze ve doku gibi). Biyoloji
indifferent to criticism
pişkin
remain indifferent
lakayt kalmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.