1. Geçişli Fiil saldırmak, üzerine atılmak, hamle/taarruz /savlet etmek.
    The army assailed the town: Ordu şehre taarruz etti.
  2. Geçişli Fiil hücum/tecavüz etmek, dil uzatmak.
    to assail one's opponent with slander: muhalifine iftira yolu
    ile hücum etmek.
    I was assailed with rude words: Bana kaba sözlerle hücum ettiler.
  3. Geçişli Fiil azim ve gayretle girişmek, göğüs germek.
    He assailed his studies with new determination: Derslerine
    yeniden azimle çalışmaya başladı.
    He assailed the difficulty with eagerness: Seve seve güçlüğe göğüs gerdi.
  4. Geçişli Fiil çarpmak, kuşatmak, sarmak, istilâ etmek.
    The light assailed his eyes: Işık gözlerine çarptı (gözlerini
    kamaştırdı).
    His mind was assailed by conflicting arguments: Zihnini zıt düşünceler istilâ etmişti.
birine hakaret yağdırmak Fiil
birini soru yağmuruna tutmak Fiil