1. (a) vaki olmak, vukua gelmek, cereyan etmek.
    The wedding came off as planned. (b) sona ermek,
    sonuna erişmek, işin içinden sıyrılmak, kurtulmak.
    to come off with honors. (c) kopmak, düşmek, sökülmek.
    A button came off my coat.
    to come off one's horse: attan düşmek. (d) başarmak, muvaffak olmak.
    Their attempt to shoot the king did not come off. (e) bit(ir)mek, sona er(dir)mek, (temsil vb. na) son vermek.
    This play's been such a failure that it's coming off next week.
    He came off victorious: Zaferle bitirdi. (f)
    come off badly: başarısızlığa uğramak, berbat etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak.
(a) gururu kırılmak, (b) burnu sürtülmek, (c)
argo attan inip eşeğe binmek.
iyi aileden gelmek Fiil
yenilgiye uğramak Fiil
hizmeti saat onda sona ermek Fiil
başaramamak Fiil
bir vasiyetnamede haksızlığa uğramak Fiil
en iyi olmak Fiil
en başarılı olmak Fiil
en yüksek başarıya ulaşmak Fiil
attan inmek Fiil
saçmalama! (yalan söylemeyi/palavrayı/gösterişi) bırak!
come off it, tell the truth! Jo said he had
a car of his own. “Oh, come off it!” said Bill. “You can't even drive!”
yenilmek Fiil
birşeyin üzerinden düşmek Fiil
birşeyden düşmek Fiil
birşeyi almayı bırakmak Fiil
birşeyi kullanmayı bırakmak Fiil
tarafsızlığını bırakmak Fiil
altına dayandırılan para sistemini bırakmak Fiil
sürekli iş bandından çıkmak Fiil
üretim hattından çıkmak Fiil
(hava) açmak Fiil
sonunda kazançlı çıkmak.
You came off well , with $5000.
parlak başarı elde etmek Fiil
doğru olmadığını bildiği şeyleri söylemek Fiil
yenilmek, yenilgiye/hezimete uğramak.