dare someone to do something: birine bir şeyi yapamazsın diye meydan okumak,
k.d. alnını karışlamak.
I dare you! Yap da göreyim! Haddin ise yap bakalım!
I dare you to jump! Atlarsan alnını karışlarım.
I double dare: Yap da görelim! Sen yap, ben de yaparım!
take a dare: birinin meydan okumasına karşı koymak, yılmamak, gürültüye pabuç bırakmamak.