1. açıklamak, ifşa etmek, açığa vurmak.
    He disclosed the truth. to disclose one's point of view.
  2. göstermek, izhar etmek, meydana çıkarmak, gözönüne sermek.
    The curtain opened to disclose an empty stage.
  3. açmak, yaymak, katlarını/kıvrımlarını açmak.
  4. (bkz: hatch ).
  5. (bkz: disclosure ).
ifşa İsim, Hukuk
yanlış açıklama İsim, Hukuk
muhbirin adını açıklamayı reddetmek Fiil
açıklamama
açıklama zorunluğu
bir sırrı ifşa etmek Fiil
bir icadı ifşa etmek Fiil
(patent hukuku) bir icadı ifşa etmek Fiil
bilmemesi gereken birisine gizli bilgi vermek Fiil
bir sırrı ifşa etmek Fiil
gizli bilgiyi ifşa etmek Fiil
evrakları ortaya dökmek Fiil
çok okumuş olduğunu göstermek Fiil
birinin görüş açısını açıklamak Fiil
birine bir şeyi ifşa etmek Fiil
gizli bilgi ifşa etmeme görevi