Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
flick
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
fiske, (parmakla, kamçı vb. ile) hafif vuruş/darbe.
By a flick of his whip, he drow the fly from the horse's head.
şıkırtı, şakırtı, fiske/hafif vuruş sesi.
ânî/hafif hareket.
The fisherman made a short cast with a flick of his wrist.
sıçrayan şey, parça, damla, benek, leke.
a flick of mud. a flick of moisture.
sinema.
fiske vurmak, hafifçe vurmak.
She flicked him a blow on the face.
fiske ile/hafifçe vurarak kovmak/uzaklaştırmak/atmak/defetmek, atıvermek, silkelemek, silkip atmak.
to
flick dust from one's coat. The cow flicked the flies away with its tail.
(hızla/ânî olarak) hareket ettirmek/gezdirivermek.
I'll just flick a duster round the sitting room.
atılmak, hızla/ânide harekete geçmek.
(kanat) çırpmak, titre(t)mek, salla(n)mak, çırpınmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
skin flick
açık saçık/müstehcen film.
flick off
fiske vurarak toz vb.'yi silkmek.
flick over
sayfaları hızla çevirmek.
flick s knife
sustalı bıçak
flick someone on the raw
birinin yarasına basmak
Fiil
flick through
sayfalara hızlı bir göz atmak, şöyle bir göz gezdirmek.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.