-
Fiil gelişmeye başlamak.
An idea was germinating in his head.
-
Fiil, Biyoloji filizlenmek, filiz sürmek, filiz vermek, çimlenmek.
Seeds germinate in the spring.
-
Fiil doğmak, başlamak, vücut bulmak, oluşmak.
-
Fiil geliştirmek, üretmek, filizlendirmek.
Warmth and moisture germinate seeds.
-
Fiil yaratmak, vücuda getirmek, oluşturmak.