bir grup insana konuşmak üzere ayağa kalkmak
Fiil
biçim, üslûp, yapılış, tertip, (kitap vb.) dizgi.
İsim
(takım) elbise, kostüm giysi.
İsim
öncecilik, inisiyatif, gayret, faaliyet, enerji.
İsim
bir kitap düzenlemek
Fiil
bir kutlama töreni düzenlemek
Fiil
doğum günü partisi hazırlamak
Fiil
hayırseverlik amacıyla bir müsamere düzenlemek
Fiil
bir şeyi derlemek için imza atmak
Fiil
bir oyun için rolünü ezberlemek
Fiil
sınav için bir konu hazırlamak
Fiil
bir iade fonu oluşturmak
Fiil
batmış bir gemiyi çıkarmak
Fiil
kötü bir ilişki kurmak
Fiil
bir malı satılmak üzere sergilemek
Fiil
bir malı satılsın diye süsleyip püslemek
Fiil
öncecilik, inisiyatif, atılganlık, gayret, dirilik, zindelik, canlılık, çeviklik, coşkunluk.
İsim
malları satış için süsleyip püslemek
Fiil
ters taraftan kalkmak: (o gün için) aksi/huysuz olmak, aksiliği/huysuzluğu üstünde olmak.
Never try to reason with him when he's gotten up on the wrong side of the bed: Huysuzluğu üstünde iken makul yoldan onu iknaya çalışma.
bir girişim için kuvvetini toplamak
Fiil
-e varmak/gelmek/erişmek.
What page have you got up to?
zamanı gelmiş ya da geçmiş bir şeyi yapmak
Fiil
iş hayatında başarılı olmak
Fiil
(tren) vaktinde gelmek
Fiil
karakolda hapsedilmek
Fiil
kız(dır)mak, öfkelen(dir)mek, hiddetlen(dir)mek, tepesi atmak, kan beynine fırlamak.
dili damağına dolaşmak
Fiil
sağını solunu bilememek
Fiil
kanını tepesine çıkartmak
Fiil
kanı beynine çıkmak, çok kızmak, köpürmek, tepesi atmak.
The injustice of any sort always gets my blood up: Ne türlü olursa olsun, haksızlığa çok kızarım.
biçim, üslûp, yapılış, tertip, (kitap vb.) dizgi.
İsim
(takım) elbise, kostüm giysi.
İsim
öncecilik, inisiyatif, gayret, faaliyet, enerji.
İsim
kızmak, canı sıkılmak, tepesi atmak, küplere binmek.
She gets her back up whenever her younger brother makes fun of her dates.
nafakasını almak (argo)
Fiil