-
hırıldama(k), hırıltı.
The dog growled at the stranger.
-
mırıldanma(k), homurdanma(k) mırıltı, homurtu.
-
guruldama(k), gurultu.
His somach growled.
-
gürüldeme(k), gürleme(k), gürültü.
The thunder growled: Gök gürledi.
-
mırıldanarak/homurdanarak ifade etmek.
to growl one's thanks. When he came late, he growled (out) an excuse.