1. İsim kurtulmalık, fidye.
    The kidnappers held the child until the ransom money was paid. The family paid
    a ransom of $100,000 for the child's release.
  2. İsim fidye ile serbest bırak(ıl)ma.
  3. İsim günahın affı için ödenen para.
  4. Geçişli Fiil kurtulmalık/fidye ödemek/ödeyerek serbest bıraktırmak, fidye ile kurtarmak.
  5. Geçişli Fiil fidye alarak serbest bırakmak.
  6. Geçişli Fiil günahın affı için para ödemek.
fidye yazılımı İsim, Yazılım
muazzam/külliyetli para.
cost a king's ransom: muazzam paraya mal olmak.
be worth a king's
ransom: paha biçilememek, çok değerli olmak.
fidye istemek Fiil
birini rehine tutmak Fiil
bir esir için fidye istemek.
çok büyük para, muazzam para. İsim
fidye almak Fiil
fidye vermek Fiil
birini fidye olarak tutmak Fiil
fidye talebi
fidye parası
fidye İsim
yükün kurtarılması
yüksek fiyat
ateş pahasına.
to obtain something at a ransom price: bir şeyi ateş pahasına elde etmek.
birinden fidye koparmak Fiil
bir şeyi fahiş fiyata elde etmek Fiil