1. Fiil uyumak.
    I didn't sleep well last night.
    sleep like a log/top: ölü gibi uyumak.
    sleep
    soundly: derin uykuya dalmak.
    sleep the clock round: 12 saat deliksiz uyumak.
  2. Fiil (bitki) uykuya yatmak.
  3. Fiil uyuşmak, uyuşuk bir hal almak.
  4. Fiil hareketsiz/âtıl bırakmak.
  5. Fiil ölmek, ölüm uykusuna/ebedî uykuya yatmak.
    They are sleeping in their tombs.
  6. Fiil yatacak yer temin etmek.
    This trailer sleeps three people.
  7. İsim uyku.
    to get 8 hours' sleep a night: gecede 8 saat uyumak.
    I haven't had enough sleep lately:
    Son zamanlarda iyi uyuyamadım.
    I didn't have a wink of sleep all night: Bütün gece gözüme uyku girmedi/geceyi uykusuz geçirdim.
  8. İsim uyuşukluk, hareketsizlik, atalet.
  9. İsim ölüm uykusu, ebedî uyku/istirahat.
uykusunu almış olmak Fiil
uykusunu almak Fiil
uykusunda ölmek Fiil
çalışırken uyuyakalmak Fiil
sayıklamak.
uykuda gezmek.
bütün istediğim uyumak
(a) tatlı uyku: gece yarısından önceki uyku, (b) gündüz uykusu,
k.d. şekerleme.
ilk uyku, gece yarısından evvelki uyku, güzellik uykusu.
kesintili uyku, sık sık uyanma.
şekerleme yapma
ağlaya ağlaya uyuyakalmak.
She cried herself to sleep: Ağlaya ağlaya uyuyakaldı.
derin uyku
içi geçmek, uyuyakalmak.
derin uykuya dalmak.
derin uykuda
cryotherapie.
uykuya dalmak Fiil
uyuyabilmek, uykuya dalmak.
I couldn't get to sleep last night: I was too excited.
(a) uyumak, uykuya dalmak, (b) (kol, bacak vb.) karıncalanmak, uyuşmak.
My foot has gone to sleep: Ayağım uyuştu.
üstüne uyku çökmüş
hipnotik uyku
ölüm, son uyku. İsim
(a) gömmek, ebedî uykusuna yatırmak, (b) örtbas etmek, bertaraf etmek.
bir uykuyu telafi etmek Fiil
gözü uyku tutmamak
bütün gece gözünü kırpmamak
(a) hasta hayvanı iğne yaparak ıstırap çektirmeden öldürmek, (b) (ameliyat vb. için) bayıltmak, uyutmak.
(c)
put a child to sleep: çocuğu uyutmak/uykuya yatırmak.
okurken uyuyakalmak.
read someone to sleep: kitap okuyup uyutmak.
uyutmak.
bir saat kadar bir uyku çekmek Fiil
deliksiz uyku
ölüm (uykusu).
doğum ağrılarını azaltıcı hafif anestezi.
yarıda kesilmemiş uyku
hafif uyku
tavşan uykusu
uykuya yardımcı şey İsim, Tıp
uyumayı kolaylaştıran şey İsim, Tıp
uyku apnesi İsim, Tıp
uyku apnesi İsim, Tıp
uykuda geçirmek.
to sleep the day away: bütün gün uyumak/gününü uykuda geçirmek.
uyku bozukluğu İsim, Tıp
(a) (hizmetçi) evde yatmak, (b) uyuyakalmak, geç vakte kadar uyumak.
açık havada uyumak Fiil
açık havada uyumak Fiil
uyku laboratuarı İsim, Tıp
uyku laboratuarı İsim, Tıp
kalıp gibi uyumak Fiil
deliksiz uyumak.
(baş ağrısı, sarhoşluk vb.) uyuyarak geçirmek, ayıkmak.
sleep it off
k.d. uyuyup sarhoşluğunu
dağıtmak/ayıkmak/kendine gelmek.
kararı ertelemek, istihareye yatmak, gece (bir konu üzerinde) düşünmek.
(a) (hizmetçi) evde yatmamak, (b) geceyi evinden başka yerde geçirmek.
bir konu üzerinde gece düşünmek.
yataksız/kuru yerde uyumak.
mışıl mışıl uyumak Fiil
uyku uzmanı İsim, Tıp
12 saat uyumak.
deliksiz bir uyku uyumak Fiil
uykuda geçirmek, uyuklamak, (bir şey seyrederken vb.) uyuyakalmak.
(birbiriyle) yatmak, cinsel ilişkide bulunmak.
… ile yatmak/cinsel ilişkide bulunmak.
biriyle yatmak Fiil
uykusu kaçmak, bir şeye ziyadesile üzülmek.
gözlerine uyku girmemek Fiil
vicdan rahatlığından ilerigelen deliksiz uyku.