1. (kalp, nabız) atmak, çarpmak, vurmak, (şakak) zonklamak.
    My heart throbbed with joy: Kalbim sevinçle
    çarpıyordu.
    His tepmles throbed with fever: Ateşten şakakları zonkluyordu.
  2. heyecanlanmak, heyecan geçirmek.
  3. titre(ş)mek, ihtizaz etmek.
  4. nabız, kalp atışı, çarpıntı, zonklama, titreşme, ihtizaz.
çarpmak Fiil
gönül yakan
zonklamak Fiil
zonklatmak Fiil