1. Sıfat yeri doldurulmamış, telâfi edilmemiş, örtülmemiş, karşılanmamış.
    His vices were unredeemed by any
    virtue: Kötülüklerini örtecek hiçbir meziyeti yoktu.
    town of unredeemed ugliness: çirkinliği apaçık/sırıtan şehir.
  2. Sıfat tutulmamış, yerine getirilmemiş.
    unredeemed promise.
  3. Sıfat ödenmemiş (borç).
alçak herif
piç oğlu piç
çözülmemiş rehin
itfa edilmemiş hisse İsim, Bankacılık