Takdir edersiniz ki, … İsim
Tahmin edebiliyorum. Cümle
Tahmin ediyorum. Cümle
Çok iyi anlıyorum. Cümle
tasarlamak, tasavvur/tahayyül etmek, hayal etmek, hayalinde canlandırmak.
We can hardly imagine life
without electricity. Can you imagine him/yourself becoming a famous actor?
Fiil
sanmak, zannetmek, farz/tahmin etmek.
He imagines that people don't like him.
I hardly imagine
that he will be elected: Onun seçileceğini pek sanmıyorum.
Don't imagine (= get the idea) that I can lend you money every time you need it.
Fiil
düşünmek, düşünceye dalmak. Fiil
plânlamak, plân/tuzak kurmak. Fiil
kendini başka birinin mevkiinde farz etmek Fiil
kendini başka birinin mevkinde farzetmek Fiil
göz önüne getirmek Fiil
vehime kapılmak Fiil
evhama kapılmak Fiil