[access]

yaklaşma, yaklaşım.
difficult of access: yaklaşılması zor.
within easy access of: kolayca
yaklaşılabilir.
to have access to: -e yaklaşabilmek/yanına gidebilmek.
kabul edilme.
to gain/obtain access to someone: bir kimsenin huzuruna kabul edilmek.
giriş, methal, geçit, yol, ulaşım.
access road: giriş/ulaşım yolu.
nöbet, hastalık nöbeti. Medicine
anî artış, parlama, patlama.
an access of anger: anî öfkelenme.
cinsel yaklaşım. Law
erişim: bilgisayar belleğindeki bilgilere ulaşabilme.
access time: erişim süresi.
erişmek, ulaşmak, girmek Verb
giriş-çıkış Noun
erişim engeli Noun, Software
giriş kartı Noun
geçiş kontrol sistemi Noun
erişim yükümlülüğü Noun, Competition Law
erişim yöntemi Information Technology
telefon kod numarası
erişim sorunları Noun, Competition Law
ESB Proper Name, Organizations
erişim rampası Noun, Transport
bağlantı yolu Noun, Transport
giriş yolu
yerleşme şekillerini bir semtin kent merkezine ulaşma olanaklarıyla semtin genişliği arasındaki farkların
avantajlarının ve sakıncalarının bir sonucu
kent kesimlerindeki yerleşme yerlerinin incelenmesinde kullanılan kuramsal örnek
bilgisayarda
istendikten sonra bilgiyi elde edinceye kadar geçen zaman
erişim süresi Information Technology
piyasaya girebilme
eğitim ve öğretime erişim (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
dosyaya giriş hakkı Noun, Competition Law
odaya bir merdivenle çıkmak Verb
havadan giriş
erişim izni vermek Verb
geliş sıralı erişim yolu Information Technology
erişilebilme
ulaşılabilme
erişim izni vermemek Verb
temel uzaktan iletişim erişim yöntemi
bir yere erişilmesini olanaksız kılmak Verb
girişi tıkamak Verb
Ortak Kullanıcı Erişimi Information Technology
Uluslararası Adalete Erişim Sözleşmesi Noun, International Law
günübirlik giriş kartı Noun, Maritime Traffic
veri erişimi Information Technology
erişimin engellenmesi kararı Noun, Law
...'i ...'e almamak Verb
...'i ...'e sokmamak Verb
birini bir yere sokmamak Verb
Pazara Giriş ve Uluslararası İlişkiler Dairesi Noun, Organizations
erişilmesi güç
huzuruna çıkılması güç
erişilmesi güç
doğrudan erişim Information Technology
doğrudan erişimli saklama aygıtı Information Technology
doğrudan bellek erişimi Information Technology
bir odaya açılan kapı
ulaşım kolaylığı
huzuruna çıkılması kolay
ulaşılması kolay
erişilmesi kolay
ulaşımın engellenmesi
hızlı erişimli bellek
erişim hakkı kazanmak Verb
erişim sağlamak Verb
erişim olanağı elde etmek Verb
bir şeye erişebilmek Verb
bir engeli aşarak ulaşmak Verb
elde etmek Verb
(yol) bir yere çıkmak Verb
bilgilere erişebilmek Verb
birinin huzuruna çıkabilmek Verb
arşive giriş izni olmak Verb
anahtar sıralı erişim Information Technology
bir meskene girmek ve incelemede bulunmak için kanunun bazı kimselere tanıdığı izin
ulaşım olanağı
(bilgi işlem) belleğe girme
en az erişimli yordam
(boşanmışlar için) çocuklarla eşlerin şahsen ilişki kurabilmesi
birlikte yaşayan karı-kocanın cinsel temasta bulunduklarına dair karine
cinsel ilişkide bulunduklarına dair karine
birlikte yaşıyan karı kocanın cinsel temasta bulunduklarına dair karine
kamu erişimi
Elektronik Mahkeme Belgeleri Erişim Sistemi . ABD mahkemelerinin belgelerine online erişim sağlayan UYAP benzeri sistem. Noun, Law
rastgele erişim: Bilgisayar veri saklama ortamında erişilmek istenen tutanağın öncekinden bağımsız olarak
doğrudan doğruya okunması ya da yazılmasını sağlayan donanım olanağı ve düzenleme yöntemi.
Noun
rastgele erişimli düzen
rastgele erişimli bellek. Noun
rastgele erişimli hafıza Noun, Information Technology
bir arsa sahibinin
girme hakkı, katılma hakkı; erişim hakkı
(parlamento) oturuma geçmek Verb
evlilikte cinsel ilişki hakkı
mürur hakkı
geçit hakkı
arsaya bitişik karayolunu kullanma hakkı
muhasebe defterlerini inceleme hakkı
rüçhanlı hisse senedi (bir şirketin yeni hisse senetleri ihraç ederek ek sermaye toplamak istediğinde
, başkalarından önce kendi hissedarlarına elleri
Noun
emin ulaşma yolu
denizden ulaşım
ardışık erişim Information Technology
gümrüksüz giriş
yazma erişimi Information Technology
yazmak için Information Technology