(a) sanmak, farzetmek.
I assume that he will come: Sanırım gelecek.
Let's assume that such is the case: Farzedelim ki keyfiyet budur. (b) saymak, addetmek, telâkki etmek, (c) hükmetmek, sonucuna varmak, istintaç etmek.
to assume the existence of … : … in varlığına hükmetmek.
Transitive Verb
üstüne almak.
to assume all risks: bütün riskleri üstüne almak.
Transitive Verb
deruhde etmek, (iktidarı vb.) elde etmek, ele geçirmek.
to assume power/authority: iktidarı/yetkiyi
elde etmek.
You will assume your new duties tomorrow: Yarın yeni görevin(iz)e başlayacaksın(ız).
Transitive Verb
almak, takınmak.
to assume a name: bir ad takınmak.
Transitive Verb
hal(ini) almak, arzetmek.
He expected the situation to assume a threatening character: Durumun
tehditkâr bir hal almasını bekliyordu.
Transitive Verb
(tavrını) takınmak, … gibi görünmek.
He assumes a well-informed manner but in fact knows very little:
Herşeyden haberi varmış gibi görünür, fakat aslında çok az şey bilir.
Transitive Verb
benimsemek, sahip çıkmak, üstüne alınmak, sahip olmak.
to assume ownership: mülkiyetini üstüne
almak.
to assume an obligation: yüküm/taahhüt altına girmek.
Transitive Verb
(başkasının borcunu/yükümlülüğünü) üzerine almak.
Transitive Verb
(şüphe götürmez şekilde) telâkki etmek.
Transitive Verb
giymek.
to assume the crown: taç giymek.
Transitive Verb
başkasının borçlarını üstlenmek
Verb
bilgiç tavırlar takınmak
Verb
ipotek teminatı vermek
Verb
bütün borçların kişisel sorumluluğunu bir başkasının üstlenmiş olduğu
üzerinde ipoteği olan gayri menkulün mülkiyetini kabul etmek
Verb
kendine bir ad takmak
Verb
kendine bir isim takmak
Verb
haksız olarak bir hak iktisap etmek
Verb
bir hak iktisap etmek
Verb
her bir zararın belli bir miktarını üstlenmek
Verb
tehditkâr bir tavır takınmak
Verb
bütün riskleri üstlenmek
Verb
bütün riskleri göze almak
Verb
bütün riskleri üstlenmek
Verb
her türlü rizikoyu göz önüne almak
Verb
kontrol sahibi olmak
Verb
bir işin yönetimini üstlenmek
Verb
bir şeyin sorumluluğunu üstlenmek
Verb
yeni kayyumlar tespit etmek
Verb
yükümlülükler üstlenmek
Verb
yükümlülük altına girmek
Verb
yetkiyi ele geçirmek
Verb
sorumluluk sahibi olmak
Verb
sorumluluğu üstlenmek
Verb
yetkisiz olarak bir hak almak
Verb
(Br) menkul değerleri idare etmek
Verb
birinin adı altında iş yapmak
Verb
birinin mevkiini sağlamlaştırmak
Verb
birinin mevki iinısağlamlaştırmak
Verb
başkanlık mevkiine geçmek
Verb
mahkemede savunmayı üstlenmek
Verb
ceza davasını üstlenmek
Verb
bir teşebbüsün yönetimini üstlenmek
Verb
işlerin idaresini üstlenmek
Verb
başkanlığı devralmak
Verb
hükümet idaresinin dizginlerini ele geçirmek
Verb
yönetimin dizginlerini ele geçirmek
Verb
sorumluluk üstlenmek
Verb
hâkim rolü üstlenmek
Verb
hâkim rolü üstlenmek
Verb
suçlayan kişi rolünde olmak
Verb