[family;]

vb gibi çeşitli matbaa harfleri topluluğu
italik
kalın
gotik
yıkılmış aile
kontluğun kibar ailelerinden biri.
hanedan
geniş aile: bütün bireyleri bir evde oturan aile.
aile.
family business: aile işi/ticareti.
family friend/doctor: aile dostu/doktoru.
He lives with his family.
çocuk(lar), çoluk çocuk, zürriyet.
family allowance: çocuk zammı.
Have you any family?
Çoluk çocuğun var mı?
start a family: ilk çocuğu olmak/dünyaya gelmek, çoluk çocuğa karışmak.
When do you hope to start a family?
bir kimsenin eşi ve çocukları.
She says her family doesn't want move.
akraba, hısım: ebeveyn, çocuklar, amca/dayı/hala/teyze ve bunların çocukları gibi birbirine kan bağı
ile bağlı bireylerden oluşan topluluk.
He's one of the family: Akrabamızdandır, bizim ailedendir.
kabile, sülâle, soy-sop, ecdat.
Our family has lived in this house for over 100 years.
It runs
in the family: Soyuna çekmiş/soyu sopu hep böyledir.
asil/soylu aile.
Young men of family.
ev bark.
ortak özellikli kimselerden/şeylerden oluşan topluluk.
(bitki, hayvan) tür, cins, fasile, familya.
The cat family includes lions and tigers. Biology
Mafia veya Cosa Nostra'nın bir önder emrinde çalışan çetesi.
aile: aynı kökten gelen diller grubu.
family of langauges: dil ailesi. Grammar
aile+, ailevî, aileye ait, ailenin kullandığı.
a family trait. a family car/room.
dil ailesi.
aile Noun, Anthropology
familya Noun, Botany
aile muhasebesi Noun
aile sorunu
aile sorunları Noun
(US) evlilik danışma bürosu Noun
(US) terekeden ödenen geçim parası
(Br) aile yardımı
çocuk yardımı (anneye 16 yaş altındaki bütün çocuklar için yapılan haftalık ödeme
aile yardımı
(evlilik) davetiyesi
(reklamcılık) aile duygusuna hitap etme
aile evrakları Noun
aile arşivi
aile kavgası Noun
mirasın kanuni mirasçılar arasında barış yoluyla anlaşma ile bölünmesi
aile yardımı
aile sigortası Noun
aile arabası Noun
soyu sopu
aile geçmişi
aile durumu
aile yardımı
(Yeni Zelanda) aile yardımı
bir ailenin içine önemli günlerini yazdığı boş sayfaları olan Kitab-ı Mukaddes
(Br) çocuk yardımı kanunu
aile bütçesi
aile şirketi Noun, Management
aile arabası Noun
aile otomobili
aile bakımı
aile bakımı
sosyal yardım
(a) aile çevresi/muhiti, aile efradı, (b) (tiyatroda) üst balkon.
ailenin kendi arasında yaptığı anlaşma
aile anayasası Noun, Management
aile sözleşmesi
aile meclisi
(Br) aile mahkemesi
(Br) bir ya da daha çok çocuğu olan düşük gelirli ailelere sosyal güvenlik ödemesi
ailenin asalet arması
aile doktoru
aile hekimi Noun, Medicine
aile doktoru Noun, Medicine
aile meskeni
aile soyu
aile çevresi
aile emlaki
aile giderleri Noun
aile firması
aile dostu
aile toplantısı
aile topluluğu
aile reisi
aile yadigârı Noun
ailenin geçmişi
aile emlaki
aile yurdu
çocuklu ailelere özel servisleri olan düşük ücretli otel
bir tek ailenin yaşadığı ev
ev idaresi
ev işleri Noun
aile geliri
aile sanayii
aile mirası
aile sigortası Noun
aile kavgası Noun
aile mücevherleri Noun
aile hukuku Noun, Law
aile avukatı Noun, Law
aile hayatı
aile yaşam devri (demografik veriye dayalı , pazarlama ve reklamcılık hedeflerinde kullanılan , aile
ömrünün altı devri : genç bekâr kişiler , çocuksu
aile benzerliği
(Br) aile geçim kaynağı
aile geçim kaynağı
aile dergisi
aile babası, evli barklı adam.
aile sorunu
aile toplantısı
aile meclisi (reşit olmayan birine ait işlerde ve mallarının yönetimi konusunda öğütler veren ve küçüğün
akrabalarından oluşan meclis
aile ferdi
aile üyesi
aile üyeleri Noun
aile efradı Noun
soyadı, lâkap.
aile ihtiyaçları Noun
milletler camiası
aileye yönelik
aileye yönelik
aileye ait
aile evrakları Noun
aile ortaklığı
aile doktoru
aile hekimi Noun, Medicine
aile doktoru Noun, Medicine
havayolları ve turistik işletmelerce yapılan iskonto
birlikte yolculuk yapan aile fertlerine oteller
aile planlaması, doğum kontrolu, ekonomik sebeplerle doğumu sınırlama.
aile vakfı
aile silsilesi
aile pratisyen doktoru
aile primi
aile malı
aile koruması
aile korunması
(Br) (mahkemece saptanmış) aileye düşen yükümlülük
ailevi sebepler Noun
ailevi sebeplerden
aile evrakları Noun
aile ilişkisi
aile ilişkileri Noun
ailenin başka bir yerde iskân edilmesi
tek ailenin oturduğu ev
aile salonu Noun
aile birleşimi Noun, Rights-Freedoms
ailenin yeniden bir araya gelmesi
(US) oturma odası Noun
aile kavgası Noun
aile destanı
yurtluk
evladiye
aile sırları Noun
aile arabası Noun
aileye bakma hizmeti
aile üyeleri arasında aile mallarının ya da mirasın bölüştürülmesi konusunda yapılan anlaşma
aile mal ortaklığı
aile de geçen önemli olaylar Noun
ailede geçen önemli olaylar Noun
aile boyu Noun, Advertising
aile sırrı, ailece gizli tutulan skandal/rezalet.
utanç/üzüntü veren sır, aile sırrı, gizli tutulan/herkesten saklanan rezalet.
aile durumu
asıl
aile terapisi Noun, Psychology
aile tedavisi Noun, Psychology
aile bileti
aile bağları Noun
(a) soy ağacı, şecere, aile kütüğü, (b) ecdat ve ahfat, soysop.
tree ile ayni anlama gelir. şecere.
aile birimi
özel aile kullanımı
aile mezarlığı
aile mezarı
aile refahı
çiftçi aile
eşraf, âyân: bir şehrin en tanınmış/soylu ailesi. Noun
bir devletin/ülkenin/şehrin en büyük idarî âmirinin ailesi. Noun
bir yere/koloniye ilk yerleşen aile. Noun
koruyucu aile Noun, Family Law
kibar aile
iyi aile
iş ailesi Noun, Human Resources
meslek birliği
birleşik aile
akrabalariyle beraber oturan geniş aile.
dil ailesi
dil ailesi Noun, Linguistics
geniş aile
çok çocuklu aile
fakir aile
yoksul aile
muhtaç durumdaki aile
ailesini ihmal etmek Verb
çekirdek aile Noun, Geography
(US) başkan kabinesi
eski aile
sosyal yardım alan aile
yeniden iskân edilmiş aile
saygın aile
namuslu aile
kraliyet ailesi
kral ailesi
normal aile
iki kişilik aile
yüksek gelirli aile
sosyal yardımla yaşayan aile
köklü aile
bütün aile