yakıcı (zehirli) gaz: cilde dokununca yanık ve kabarcıklar oluşturan savaş gazı.
tüp gazı: tüp içinde basınçla sıkıştırılmış gaz.
Noun
liquefied petroleum gas
Noun
kömür yanarken çıkan gaz.
Noun
karter gazı
Noun, Transport
egzoz gazı
Noun, Transport
gaz.
Oxygen and nitrogen are gases.
Noun, Physics
havadan başka gaz halindeki herhangi bir cisim.
Noun
anestezide kullanılan gaz karışımı.
Noun
mide gazı.
He suffers from gas.
Noun
havagazı, (yakıt olarak kullanılan) doğal gaz.
gas was once used for lighting, but is now used chiefly for cooking and heating. To cook by/with gas. To turn on/off the gas.
Noun
(a) otomobil benzini, (b) taşıtın gaz pedalı, hızlandırıcı, akseleratör.
step on the gas: (a)
gaza basmak, taşıtı hızlandırmak/hızlı sürmek, (b) acele etmek.
We'd better step on the gas and get these dishes done: Biraz acele edip şu tabakları yıkasak iyi olur.
Noun
(maden) patlayıcı gaz, metan-hava karışımı.
Noun
zehirli gaz.
The police used tear gas to dispel the mob.
Noun
palavra, boş lâf, anlamsız söz.
to have a gas: çene çalmak.
Noun
eğlendirici/hoşa giden/cazip/başarılı şey/kimse.
Her parties are a real gas.
Noun
(taşıta) benzin doldurmak.
Noun
gazla zehirlemek/boğmak, (bayıltmak vb. için) gaz kullanmak.
Police were forced to gas the violent criminals who refused to leave the building.
Noun
gaz çıkarmak/neşretmek/yaymak.
Noun
çene çalmak, boş lâf etmek, gevezelik yapmak, palavra atmak, saçmalamak.
Noun
kuvvetli bir tepki (heyecan, sevinç vb.) uyandırmak.
His remarks gassed them.
Noun
havagazı isi (boya olarak kullanılır).
zehirli gaz bombası/mermisi.
bek, havagazı memesi/ibiği.
gaz hücresi: idam mahkûmlarına zehirli gaz vererek öldürmekte kullanılan odacık.
benzin sarfiyatı
Noun, Transport
benzin tüketimi
Noun, Transport
benzin filtresi
Noun, Transport
petrol satış ve ikmal imtiyazı
bek, havagazı memesi/ibiği.
petrol arama ve üretme ruhsatı
birine yalan yutturmak
Verb
yalan ile gerçeği saklamak
Verb
zehirli gaz bombası/mermisi.
(taşıtın deposunu) benzin(le) doldurmak.
We gassed up before we left the city.
sera gazı
Noun, Environment-Ecology
süper benzin
Noun, Transport
kaya gazı
Noun, Energy-Resources
artık gaz
Noun, Chemistry