(patent hukuku) itiraz bildirisi
silahlı muhalif grup
Noun, Politics-Intl. Relations
muhalefeti kaldıramamak
Verb
bütün muhalefeti kırmak
Verb
...'e itiraz dilekçesi
Noun, Law
muhalefetle karşılaşmak
Verb
dostlarıyla ters düşmek
Verb
(patent hukuku) itiraz nedeni
ana muhalefet partisi lideri
ana muhalefet partisi lideri
Noun, Politics-Intl. Relations
bir patente itiraz etmek
Verb
patente itiraz etmek
Verb
ana muhalefet partisi
Noun, Politics-Intl. Relations
ana muhalefet partisi
Noun, Politics-Intl. Relations
şiddetli muhalefetle karşılaşmak
Verb
(patent hukuku) itiraz bildirisi
bir önleme karşı kesin muhalefet göstermek
Verb
zıtlık, karşıtlık.
in opposition: karşıt, zıt.
His views were in opposition to mine.
Noun
(a) karşı koyma, karşı durma, direnme, dayatma, mukavemet.
The mob offered opposition to the police:
Kalabalık polise karşı koydu. (b) zıt gitme, ihtilâf, rekabet, düşmanlık.
Noun
muhalif parti, muhalefet.
In parliament, the party having the second largest number of elected members is called the official opposition.
Noun
engel (olma), mania.
The stream flows without opposition.
Noun
(bir şeyi başka bir şeyin) karşısına koyma/yerleştirme.
the opposition of the thumb to the fingers.
Noun
iki gök cisminin birbirinden 180° uzak durumu.
Noun, Astronomy
karşıolum: birbirini karşılıklı olarak dışta bırakan iki kavram ya da yargı arasındaki bağıntı.
Noun, Logic
karşı konum
Noun, Astronomy
muhalefetin oturduğu sıralar
Noun
muhalefet kampanyası
Noun
muhalefet lideri
Noun, Politics-Intl. Relations
muhalefet partisinin çoğunluğu
(patent kanunu) itiraz muameleleri
Noun
kamuoyuna karşı gelmek
Verb
kamuoyuyla muhalefete düşmek
Verb
muhalefeti önceden susturmak
Verb
büyük muhalefetle karşılaşmak
Verb
bütün muhalefeti yok etmek
Verb
toplumsal muhalefet
Noun, Politics-Intl. Relations
ek itiraz dilekçesi
Noun, Law
muhalefeti sürdürmek
Verb
muhalefeti aşındırmak
Verb