demiryolu blok işareti: demiryolunun belirli bir kesiminin uçlarına konulan sabit işaret.
Noun
meşgul sinyali
Telecommunications
meşgul sesi
Telecommunications
alım sinyali
Noun, Banking
saat vurumu
Information Technology
bir trafik sinyaline uymak
Verb
trafik sinyaline uymak
Verb
sinyal lambası
Noun, Transport
felaket haberi veren sinyal
(gemi) SOS ! tehlike işareti
elektromanyetik sinyal
Noun
(US) asansör çağırma işareti
bir trafik sinyaline uymamak
Verb
trafik sinyaline uymamak
Verb
geri çekilme (ricat) borusunu çalmak
Verb
kasırga işareti: şiddetli ve tehlikeli bir kasırganın geleceğini haber veren bayrak.
(tren) ışıklara aldırmamak
Verb
karıştırıcı sinyal
Noun, Military
(otomobil) sola dönüş işareti
trafik işaretlerine aldırmadan geçmek
Verb
uluslararası kara taşıt trafik işaretleri
Noun
hava tehlikesinin bitmiş olduğunu bildiren sinyal
hava tehlikesinin bitmiş olduğunu gösterme işareti
satış sinyali
Noun, Banking
saatini radyodaki saat ayarı sinyaline göre ayarlamak
Verb
belirtilen herhangi bir şey.
Noun
işaretle verilen emir.
Noun
işaret+, işaret eden, belirten, dikkati çeken.
Adjective
belli, açık, vazıh, âşikâr, dikkate şayan.
Adjective
muhabere+.
signal center: muhabere merkezi.
signal communications: muhabere irtibatı.
signal communications agency: muhabere bürosu.
signal Corps: muhabere birlikleri/sınıfı/teşkilâtı.
signal School: Muhabere Okulu.
signal intelligence: muhabere istihbaratı.
signal security: muhabere emniyeti.
signal service: muhabere hizmeti.
signal troops: muhabere birlikleri.
Adjective, Military
işaretlerle bildirmek/haberleşmek.
Verb
işaretlerle bir mesaj göndermek
Verb
bir taksiye işaret etmek
Verb
(demiryollarında) kumanda kulesi
görüşlerini bildirmek
Verb
işaret aydınlatma tabancası
fırtına bayrağı/işareti: kıyılarda fırtına çıkacağını haber veren bayrak.
Noun
(US) zaman cetveli (işçinin haftalığı hesaplanırken kullanılan ve çalıştığı sürelerin işlendiği basılı form) radyo saat işareti
trafik ışığı, trafik işareti.
trafik ışığı, trafik işareti.
sinyal lambası
Noun, Transport