üstü kapalı

Turkish-English Translation

  1. Adjective implicit
  2. Adjective covert
  3. disguised
  4. crypto -
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

üstü kapalı balkon
gallery
üstü kapalı biçimde
implicitly Adverb
üstü kapalı biçimde
covertly Adverb
üstü kapalı bir şekilde
implicitly Adverb
üstü kapalı bir şekilde
indirectly Adverb
üstü kapalı bir şekilde
tacitly Adverb
üstü kapalı böbürlenme
humblebragging Noun
üstü kapalı böbürlenme
humblebrag Noun
üstü kapalı çarşı
arcade
üstü kapalı eşya taşıyan araba
covered waggon
üstü kapalı geçit
covered passage
üstü kapalı geçit
covered walkway
üstü kapalı olarak
implicitly Adverb
üstü kapalı park yeri
roof-top parking
üstü kapalı söylemek
to insinuate Verb
üstü kapalı söz
hint
üstü kapalı söz
cue
üstü kapalı söz
euphemism
üstü kapalı söz
insinuation
üstü kapalı taraça
veranda
üstü kapalı yanları açık otomobil garajı
car port
üstü kapalı yük arabası
van Noun
üstü kapalı yük taşıt aracı
closed wag g on
üstü kapalı yük vagonu
house car Transport
alışveriş yapılan üstü kapalı çarşı
shopping arcade
içinde uyunan üstü kapalı kamyonet
dormobile
mal taşıyan üstü kapalı araç
boxcar
mal taşıyan üstü kapalı otomobil
boxcar
oto çekici üstü kapalı kamyonet
breakdown van
kapalı üstü geçmek
to keep something secret Verb
kapalı üstü geçmek
to hush something up Verb
kapalı üstü geçmek
to not to bring something up during a discussion Verb
üstü ve etrafı tamamıyla kapalı yük vagonu
boxcar
üstü ve etrafı tamamıyla kapalı yük vagonu
box wagon
Turkish-English phrases from Zargan's own database