ımportance

bir şeye önem vermek Verb
önem vermek Verb
'a önem vermemek Verb
yabana atmak Verb
...'a önem vermemek Verb
çok önemi olmak Verb
çok önemli olmak Verb
çok önemli olmak Verb
önem almak Verb
ikinci derecede önemi olmak Verb
ikinci derecede önemli olmak Verb
hayati önem taşımak Verb
en öncelikli konulardan biri olmak Verb
en öncelikli konuların başında gelmek Verb
hayati öneme sahip olmak Verb
büyük önem
büyük önem
dikkatli araba kullanmanın önemini vurgulamak Verb
uluslararası önemde olay
gözünde büyütmek Verb
önemli sebepler yüzünden
kendine fazla önem vermek Verb
kendi önemiyle doygun halde
önem, ehemmiyet.
of importance: önemli, mühim.
The importance of washing one's hands is that
it prevents infection. The matter is of great/no/not much/little importance to us. He spoke with an air of importance.
Noun
nüfuz, itibar.
a man of importance: nüfuzlu bir adam. Noun
etki, tesir. Noun
önemli şey. Noun
importunity. Noun
anlam, manâ, meal. Noun
önem Noun
ehemmiyet Noun
önemli hale gelmek Verb
önem kazanmak Verb
önemi artmak Verb
ikinci derecede önemli olan şey
aldırış etmemek Verb
çok önemli
... açısından son derece önemli Adjective
önemli
önemsiz
son derece önemli
çok önemli
çok önemli
ikinci derecede önemli
son derece önemli
büyük önem taşıyan
kendi önemini abartmak Verb
büyük önem
son derece önemli
önemli kişiler
hava atmak Verb
...'in ...'deki yeri ve önemi Noun
son derece önemli bir inceleme yapıtı
öğrencilerine çok çalışmanın önemini anlatmak Verb
hayati önem