şüca

Turkish-English Phrases

bir suça bulaşmak
to be implicated in a crime Verb
bir suça göz yumma
misprision
bir suça göz yumma
misprison of felony
bir suça iştirak
connivance in a crime
bir suça iştirak edenler
the accomplices in a crime Noun
bir suça iştirak etmek
to be complicit in a crime Verb, Law
bir suça karışmış olmak
to implicated in a crime Verb
bir suça ortak olmak
to become a party to a crime Verb
bir suça ortak olmak
to connive at a crime Verb
bir suça ortaklık etmek
to be accomplice in a crime Verb
birini bir suça bulaştırmak
to implicate someone in a crime Verb
birini bir suça karıştırmak
to involve someone in a crime Verb
birini suça teşvik etmek
to instigate someone to a crime Verb
cezayı suça uydurmak
to make the punishment fit the crime Verb
cezayı suça uygun düşürmek
to make the punishment fit for the crime Verb
cezayı suça uygun düşürmek
to make the punishment fit the crime Verb
suça bulaşmak
to be implicated in a crime Verb
suça eğilimli
delinquent Adjective, Law
suça iştirak
complicity Noun, Criminal Law
suça karışma
involvement in a crime Noun, Law
suça karışmak
to be party to a crime Verb
suça katılması olmaksızın bildiği halde gizleme
misprision of treason
suça tahrik
inchoate offense Noun
suça teşebbüs
attempt to commit a crime Noun, Criminal Law
suça teşebbüsün unsurlarından biri
preparatory act
suça teşvik
abetting
suça teşvik
abetment in crime
suça teşvik
solicitation Noun, Law
suça teşvik eden
abettor
suça teşvik eden
abetter
suça teşvik etmek
to abet Verb
suça yardım eden
aider
suça yardım ve iştirak eden
aider and abettor
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Cesur, yiğit
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.