şekil

Turkish-English Translation

  1. Noun, Textile Industry shape
  2. Noun format
  3. Noun, Textile Industry form
  4. state
  5. Information Technology figure
  6. model
  7. method
  8. aspect
  9. manner
  10. fig
  11. phase
  12. fashion
  13. representation
  14. Noun formation
  15. frame
  16. mode
  17. sort
  18. line
  19. king
  20. picture
  21. Noun configuration
  22. structure
  23. mould
  24. contour
  25. adjective
  26. geometry
  27. cast
  28. likeness
  29. hue
  30. semblance
  31. cut
  32. phantom
  33. geometrical
  34. conformation
  35. delineation
  36. Noun modality
  37. mold
  38. figuration
  39. way
  40. diagram
  41. similitude
  42. kind
  43. image
  44. modus
  45. version
  46. style
  47. make
  48. eidos
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

gerekli şekle uygun
in due form Adjective, Law
Metallerin makinede işlenmesi ve şekil verilmesi (NACE kodu: 25.62)
Machining (NACE code: C25.6.2) Noun, Trades-Professions
Taş ve mermerin kesilmesi, şekil verilmesi ve bitirilmesi (NACE kodu: 23.70)
Cutting, shaping and finishing of stone (NACE code: C23.7.0) Noun, Trades-Professions
Taş ve mermerin kesilmesi, şekil verilmesi ve kullanılabilir hale getirilmesi (NACE kodu: 23.7)
Cutting, shaping and finishing of stone (NACE code: C23.7) Noun, Trades-Professions
çekin düzenlendiği kanuni şekil
cheque form
çok yüzü olan üç boyutlu şekil
polyhedron
dağınık şekil
dispersed formation
düzensiz şekil
frc- form
ışınların etkisi veya mercek vasıtasıyla meydana gelen şekil
image
kabul edilen şekil
common form
kanuni şekil
legal form
kanuni şekil
statutory form
kanuni şekil
solemn form
on yüzlü şekil
decahedron
önceki şekil
earlier version
sekiz köşe ve kenarlı herhangi bir şey ya da şekil
octagon
tadil edilmiş şekil
amended version
üç köşeli şekil
triangle
ya da konuşma sesi temsil eden şekil
phonogram
yazılı şekil
written form Noun, Law
yeni şekil
recast
şekil açıklaması
figure caption Information Technology
şekil alabilirlik
plasticity Noun, Physics
şekil alma
embodiment Noun
şekil almak
to pattern Verb
şekil almak
to fall into shape Verb
şekil almak
to form Verb
şekil almak
to take shape Verb
şekil bakımından
in terms of form Adverb, Law
şekil değiştiren
transformer
şekil değiştirme
transformation Noun
şekil değiştirme
deformation Noun, Physics
şekil hatasını düzeltmek
to cure a defect of form Verb
şekil hukuku
adjective law
şekil meselesi olarak
pro forma
şekil noksanı
defect of form
şekil noksanlığı
defect in form Noun, Law
şekil şartı
requirement as to form Noun, Law
şekil şartı
form requirement Noun, Law
şekil ve biçimleri değiştiren ayna
distorting mirror
şekil ve mahiyeti kanun hükmü ile tayin olunan kanıt
preappointed evidence
şekil veren
formative
şekil verme
appearance design
şekil vermek
to fashion Verb
şekil vermek
to take a cast Verb
şekil vermek
to form Verb
şekil vermek
to shape out Verb
şekil vermek
to dress Verb
şekil vermek
to shape Verb
şekil vermek
to structure Verb
şekil vermek
to work Verb
şekil vermek
to inform Verb
şekil vermek
to do Verb
şekil ya da başka bir hurufat birimi
character
şekil ya da görünüm değişmesi
transfiguration
şekil yönünden itiraz
demurrer to form
şekil yönünden itiraz
demurrer form
şekillendirmek | şekil vermek
to wear Verb
(çömlek) şekil vermek
to throw Verb
aletle şekil vermek veya yapmak
to tool Verb
bir cisme şekil veren şey veya dayanak olan şey
matrix
bir kelimeyi temsil eden herhangi bir şekil ya da imge
lexigram
bir mektuba güzel bir şekil vermek
to give a letter an attractive look Verb
bir şekil içine içten temas etmek üzere bir şekil çizmek
to inscribe Verb
birşeye göre şekil almak
to be patterned after something Verb
birşeye göre şekil almak
to be patterned on something Verb
ısıtarak ve döverek şekil vermek
to forge Verb
işlerin ne şekil alacağını bilmek
know how the land lies
işlerin ne şekil alacağını görmek
to know how the land lies Verb
işlerin ne şekil alacağını görmek
to find out how the ground lies Verb
işlerin ne şekil alacağını görmek
to know here the wind blows Verb
iyi bir şekil almak
to bid us Verb
kaplayarak şekil vermek
to fair Verb
kesilerek şekil verilmiş şey
cutout
kolay şekil verilebilirlik
malleability Noun
kolayca şekil alabilme
ductility Noun
mektup bu ba güzel bir şekil vermek
to give a letter an attractive look Verb
ocakta ısıtarak metallere şekil verme
hot working
öngörülen şekil klie uygun
valid in form and fact
saçları kuruturken şekil vermek
to blow dry Verb
üzerinde şekil oluşturmak
to pattern Verb
yük altında şekil değiştirme
load deformation
yuvarlak şekil vermek
to make round Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Dış görünüş, ... çizgiler, biçim
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.