-sin, -iz, -siniz, -dirler:
to be fiilinin şimdiki zaman 2'nci tekil ve bütün çoğul şahısları.
you are: sen …'sin/siz …'siniz.
we are: biz …'iz.
they are: onlar …'dırlar.
ar: 100 m2'lik yüz ölçümü.
şartlar karşılıklı tartışma konusudur
(bir kimsenin) kulaklarını çınlatmak, gıyabında konuşmak.
Last night your ears must have burnt/tingled:
Dün gece herhalde kulaklarınız çınlamıştır.
Deliye para dayanmaz (budala olan bütün parasını çabucak harcar).
insanları olduğu gibi kabul etmek
Verb
Kargaya yavrusu şahin görünür.
Adjective
(değil) sözcüklerinin kısa yazılışı.
Sorusu olan var mı?
Sentence, Education-Training
(müşteri) size bakılıyor mu
bir şey mi demek istiyorsun ?
Siparişinizi alabilir miyim?
Food-Kitchen
Kız tarafından mısınız yoksa erkek tarafından mı?
Sentence
hiç şüphe yok, kesinlikle, şüphesiz, yüzde yüz.
paraya çevrilmesi güç sermaye
tam aradığı şey olmak
Verb
kitap üzerinden katma değer vergisi alınmıyor
tesellüm konşimentosu
Noun
Fena değil. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
İyidir. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
İdare eder. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
Yuvarlanıp gidiyoruz. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
Sahi, burada ne işin var?
şartlar bizim aleyh imizde
çayı görmeden paçaları sıvamak/ayıyı vurmadan postunu satmak/sonu belirsiz bir şeye dayanarak plânlar yapmak.
kalastra
Maritime Traffic
dereyi görmeden paçaları sıvamak
Verb
... için çalışmalar devam ediyor.
buyurunuz! işte (istediğiniz)!
nasılsın ? idare ediyorum
Kaç aylık hamilesiniz?
Sentence
Kaç haftalık hamilesiniz?
Sentence
Kaç haftalık oldu?
Sentence
(birinden bahsederken) “Kulakları çınlasın.”
yukarıdaki yanıtların doğruluğunu teyit ederim
işleri olduğu gibi bırakmak
Verb
Kulaklarım çınladı.
Sentence
Bunu yapmak için sabırsızlanıyorum, bir an önce yapmaya can atıyorum.
karışık duygular içinde olmak
Verb
ne yaptığını bilmez halde olmak
Verb
kafası karışmış olmak
Verb
günleri sayılı olmak
Verb
âciz kalmak, işin üstesinden gelememek, becerememek, sakarlığı üzerinde olmak.
I feel all fingers and thumbs. My fingers are all thumbs today, I really couldn't play the piano.
suçu kanıtlamaknıncaya kadar herkes suçsuzdur
işbu antlaşmayla verilen yetkiler
Noun
işbu antlaşma ile verilen yetkiler
Noun
fiyatlar asgari hadde indirilmiştir.
bilinen bütün gerçekler bunlardır
bütün bilinen gerçekler bunlardır
(ilan) şartlar karşılıklı tartışma konusudur
riske alınmış ve taahhüde girilmiş
Seçime çok az kaldı.
Sentence
Seçim yaklaşıyor.
Sentence
garajda sigara içmek yasaktır
indirimli satışlar başladı
…den geçilmiyor.
Sentence
…lerin sürüsüne bereket.
Sentence
Sayılamayacak kadar çok … var.
Sentence
kaldırılması gereken birçok kötü gelenek ve kanun var
Çok açıkgözdür, anasının gözüdür, hinoğlu hindir.
masada iki kutu var hangisini istersen al
! (a) Ben demedim mi! (b) demek geldin ha! (c) Buyurun, işte!
bu hisseler pek hareketli
onu çağırmaya karar verdiler
İkisi de aynı mal; ikisinin de huyları/kusurları aynı; al birini vur ötekine.
kendilerini iyi hissetmiyorlar, kendilerinde değiller.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Sentence
Akıl akıldan üstündür.
Sentence
mevcut kapasite mizi artıracağız
! Bu ne hal! Bu ne kıyafet!
ne gibi şeyler olabilir? olasılıklar/ihtimaller nedir?
söylediklerinle nereye varmak istiyorsun ?
Doğum ne zaman bekleniyor?
Sentence
Cahil kimse iyiyi kötüden ayırt edemez/Geceleyin herşey siyah görünür.
Adjective
müsait olduğunuzda
Adverb
uygun bir zamanınızda
Adverb
size uygun bir zamanda
Adverb
müsait bir vaktinizde
Adverb
Lafı nereye getirmeye çalışıyorsun?
Memleket neresi?
Sentence
Hazır bu iş üzerinde iken.
asıl sorunu gözden kaçırıyorsunuz
kendine adil davranmıyorsun
Sen onun ayağının pabucu olamazsın.
! Yüzünü gören cennetlik/seni gören hacı olur.