yapılmış, bitirilmiş, tamam(lanmış).
No sooner said than done: Derhal yapılabilir.
(It's) easier said than done: Söylemek kolay, yapmak güçtür (Lâf ile peynir gemisi yürümez).
Verb
(iyi) pişmiş.
Are the potatoes done?
(a steak) well-done: iyi pişmiş (biftek/pizola). rare (8).
Verb
yıpranmış, eskimiş, bitkin, yorgun.
Verb
töreye/âdaba/terbiyeye uygun, nazik, kibar, makbul.
That isn't done: Bu ayıptır/yakışmaz/kibar bir hareket değildir.
Verb
bir şeyi yaptığını inkâr etmek
Verb
birini bir şey yapmış olmakla suçlamak
Verb
(a) bitkin/yorgun bir halde, yorgun argın, (b) hepsi hazır, (paket vb.) hepsi sarılmış/yapılmış.
borsada fiyatlar üzerine anlaşma
(a) yapılmak, tamamlanmak, (b) (et) kâfi pişirilmek.
This meat is not done: Bu et (iyi) pişmemiş.
(c)
argo aldanmak, faka basmak.
I've been done: Aldatıldım.
I'm done: Bittim/mahvoldum!
bir şey yapılsın diye ısrar etmek
Verb
işleri metodik bir şekilde yaptırmada titizlik göstermek
Verb
ilişiği/alâkayı kesmek, son vermek, bitirmek.
Have done (with it): Bitir (onu)!
Over and done with: Kesinlikle bitti/sona erdi.
That affair's over and done with: Bu bahis kapandı!
I'd like to get done with it: Bunu bitirmek istiyorum.
satıldığı zaman ödenmek üzere teslim sistemini uygulayan iş
birinden hesap sormak
Verb
birşeyi oldu kabul etmek
Verb
bir şeyi yapmış olduğunu inkâr etmek
Verb
bitmiş iş (iki taraf arasındaki önceden varsayılan bağlayıcı iş anlaşması
(a) yorgun, bitkin, bitap, (b) işi bitmiş, mahvolmuş, (c) ölmüş veya ölmek üzere.
(a) yorgun, bitkin, bitap, (b) öldürülmüş.
(a) çok yorgun, bitap, bitkin, (b) ölmüş, mahvolmuş.
istanbul'da .. tarihinde iki nüsha olarak hazırlanmıştır
yeniden temizlenmiş veya dekore edilmiş
(a) çok yorgun, bitap, bitkin, (b) ölmüş, mahvolmuş.
bitkin, bitap, çok yorgun.
söylemesi yapmaktan daha kolay.
bitirmek, tamamlamak, ikmal etmek.
ilk ve son olarak istenilmeyen ama gerekli şeyi yapmak
Verb
birşeyin yapılmasını sağlamak
Verb
kan sayımı yaptırmak
Verb
(işini) bitirmek, sona erdirmek, işi tamamlamak.
siyasetle alakası kalmamak
Verb
yapılacak iş için keşfini yapmak
Verb
(fazla pişirmekten) yanmış et.
demesiyle yapması bir oldu.
toplumsal ya da normal olarak kabul edilmeyen
hiçbir iş yapmamış olmak
Verb
ika olunan zarar için karşılık teklif etmek
Verb
verilen zarar için karşılık teklif etmek
Verb
bitti, sona erdi.
I have to get this homework over with today: Ev ödevimi bugün bitirmeliyim.
It's all over with us now (=We are ruined, we have nothing to hope for): Bittik, mahvolduk, artık ümit kalmadı.
bir şeyin yapılmasını istemek
Verb
toplumsal olarak kabul edilebilir bir şey
hafta içinde yapılan çalışmanın hesabı
(a) aferin, bravo, (b) (et) iyi pişmiş.
Ok yaydan çıktı/Olan oldu bir kere/artık durum değiştirilemez.
en sonunda, sonuç olarak.