slow down!

  1. Sentence Sakin ol!
hızını kesmek Verb
yavaşlamak Verb
hızını yavaşlatmak Verb
hız kesmek Verb
yavaşlatmak Verb
yürüyüşünü yavaşlatmak Verb
ağırlaştırmak Verb
doların dışarıya akışını yavaşlatmak Verb
dışarı dolar akımını yavaşlatmak Verb
sınai gelişimi ağırlaştırmak Verb
sanayi inin gelişmesini yavaşlatmak Verb
sanayinin gelişmesini yavaşlatmak Verb
enflasyonun hızını kesmek Verb
yatırımları yavaşlatmak Verb
konjonktürü yavaşlatmak Verb
işin gidişini yavaşlatmak Verb
fiyatların yükseliş hızını kesmek Verb
fiyatların yükselme hızını yavaşlatmak Verb
yavaşla(t)mak, gecik(tir)mek, (hız) azal(t)mak, yavaştan almak, acele etmemek.
He slowed the car down.
Economic growth has slowed down dramatically. He needs to slow down a little or he'll get an ulcer.
To slow up (to a stop): Çabucak hızını kesip durdurmak.
yavaşlatmak Verb
yavaşlama, (üretimde) azalma, (işveren-işçi ilişkilerinde) işi kasten yavaşlatma. Noun