affront

  1. küfür, sövme, (yüze karşı/açıkça) hakaret, tahkir.
    an affront to the king: krala hakaret.
    to
    give affront to: hakaret etmek.
    to suffer an affront: hakarete uğramak.
  2. hor görme, aşağılama, küçük görme.
  3. tahkir/hakaret etmek, sövmek, küfretmek.
  4. utandırmak, küçük düşürmek, rezil etmek.
  5. yüzleşmek, (meydan okurcasına) yüzyüze gelmek, karşılaşmak.
bir hakareti görmezlikten gelmek Verb
bir hakareti yutmak Verb
herkesin önünde hakaret etme
bir hakareti yutmak Verb
bir hakareti yutmak Verb
alınmak, gücenmek, darılmak.