ağırlaştırıcı sebepler taşıyan saldırı
tehlikeli bir silahla yapılan taarruz
kadın ve çocuklara karşı işlenen edepsizce
tehlikeli veya öldürücü bir silahla yapılan saldırı
ağır cezayı gerektiren taarruz
ağır cezayı gerektiren mevsuf tecavüz
ağır cezayı gerektiren müessir fiil
suçu veya cezayı ağırlaştırıcı sebepler
Noun
şeref ve haysiyetine karşı hareket gibi haksız fiillerde bulunarak davacıyı alçalttığında vazolunan ağırlaştırılmış tazminat
davalının davranışı veya şartları ağırlaştırılmış tazminat
bir şahsın şahsi hürriyetinin gayri kanuni olarak sınırlanması
nitelikli zimmet
Noun, Law
nitelikli dolandırıcılık
Noun, Law
ağır cezayı icap ettiren sirkat
nitelikli hırsızlık
Noun, Law
ağır cezayı icap ettiren hırsızlık
ağırlaştırılmış ömür boyu hapis
Noun, Criminal Law
ağırlaştırılmış müebbet
Noun, Law
nitelikli yağma
Noun, Law
suçu ağırlaştırıcı bir sebep içeren soygun
ağırlaştırılmış ceza
Noun, Law
nitelikli cinsel saldırı
Noun, Law
nitelikli hırsızlık
Noun, Law
ağırlaşmış işkence
Noun, Law
cinayet suçlamasını ağır tecavüz suçuna indirmek
Verb