akın

yakın hısım, akraba, yakın kan bağı olan.
Cousins were too closely akin for marriage: Kardeş çocukları
arasındaki yakın kan bağı evlenmelerine engel idi.
Adjective
benzer, aynı özellikte/tabiatte.
feeling akin to fear: korkuya benzer bir duygu.
Something
akin to vertigo was troubling her: Başdönmesine benzer bir şey onu rahatsız edyordu.
Adjective
ilgili, alâkadar. Adjective
  1. rush
  2. storm
  3. invasion
  4. raid
  5. drift
  6. assault
  7. excursion
  8. influx
  9. affluence
  10. inroad
  11. forage
  12. incursion
  13. afflux
  14. (fish) run
air raid Noun, Military
Islamic raids Proper Name, History
incursions into the capital
rushing and surging in grounds
to attack Verb
to flock Verb
to raid Verb
to make incursions into the capital Verb
to raid a country Verb
to flock in from all quarters Verb
to arrive from all quarters Verb
to trickle out of the theater Verb

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Büyük istîlâ hareketlerinden önce düşman kuvvetleri ... düşman topraklarına salma hareketi