apparatus

  1. Noun alet.
    test apparatus: ölçü aleti.
  2. Noun araç, vasıta.
  3. Noun mekanizma, örgüt, teşkilât, belirli bir görev yapmak için düzenlenmiş dizge, sistematik faaliyet gösteren
    teşkilât.
    the government apparatus: hükümet mekanizması/teşkilâtı.
    espionage apparatus: casusluk örgütü.
  4. Noun, Physiology aygıt, cihaz, belirli bir görev yapan çeşitli organlar grubu.
    the digestiive apparatus: sindirim
    aygıtı, hazım cihazı.
    The breathing apparatus includes nose, throat and lungs.
Elektrik motoru, jeneratör, transformatör ile elektrik dağıtım ve kontrol cihazlarının imalatı (NACE kodu: 27.1) Noun, Trades-Professions
Elektrik dağıtım ve kontrol cihazları imalatı (NACE kodu: 27.12) Noun, Trades-Professions
yardıcı cihazlar Noun
yardımcı makineler Noun
yardımcı cihazlar Noun
ışıklı sinyal verme aleti
fren tertibatı
solunum cihazı Noun, Medical Equipment
mekanik solunum cihazı Noun, Medical Equipment
mekanik ventilatör Noun, Medical Equipment
mekanik ventilasyon cihazı Noun, Medical Equipment
soğutma cihazı
kopya makinesi
telefon numarasını otomatik olarak arayan cihaz
telsiz ile resim iletme cihazı
yangın söndürme aleti
yangın söndürme cihazı
idari mekanizma
ısıtıcı cihaz
kaldırma tertibatı
laboratuvar cihazı
kıyıya vuran teknelerdeki adamları kurtarmak için kıyıda kritik yerlere önceden yerleştirilen cihaz
hayatnı kurtarma cihazı
hayat kurtarma cihazı
karaya oturan
ölçü cihazı
ölçü aleti
seyyar röntgen cihazı Noun, Medicine
fotoğraf makinası Noun
kozal-aygıt: omurgalılarda gelişerek beyin epifizi veya kozalak-göz haline gelen önbeyin çıkıntısı.
üretim mekanizması
üretim mekanizması
projeksiyon cihazı
propaganda cihazı
ruhsal aygıt Noun, Psychoanalysis
kayıt cihazı
roket takımı
güvenlik sistemi
devlet aygıtı Noun, Politics-Intl. Relations
ısıtıcı