arrangement

English-Turkish Translation

  1. Noun düzenleme, tertipleme, tanzim, tasnif.
    the art of flower arrangement: çiçekleri düzenleme sanatı.

    The arrangement of the books took several hours: Kitapların tanzimi saatlerce sürdü.
  2. Noun düzen, tertip, sıra.
    working arrangement.
  3. Noun anlaşma, uyuşma.
    He made an arrangement with the bank to pay his debt in ten installments: Borcunu
    on taksitte ödemek hususunda banka ile anlaştı.
  4. Noun önlem, tedbir.
    to make all the necessary arrangements: gerekli bütün önlemleri almak.
  5. Noun, Music düzenleme, uyarlama, aranjman.
    It is an arrangement of an old song: O, eski bir şarkının uyarlamasıdır.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

arrangement with one's creditors
alacaklılarla anlaşma
come to an arrangement with one's creditors
alacaklılarıyla anlaşmaya varmak Verb
make an arrangement with one's creditors
alacaklılarıyla anlaşmaya varmak Verb
alphabetical arrangement
alfabetik sıralama
amicable arrangement
dostça çözüm yolu
amicable arrangement
dostça anlaşma
as per arrangement
yapılan anlaşmaya göre
assent to an arrangement
bir düzenlemeye rıza göstermek
assent to an arrangement
bir tertibe rıza göstermek
banking arrangement
banka ile yapılan anlaşma
be a matter of arrangement
anlaşma konusu olmak Verb
binding arrangement
bağlayıcı anlaşma
blocking arrangement
moratoryum
bonus arrangement
ikramiye sözleşmesi
borrowing arrangement
ödünç alma sözleşmesi
business arrangement
iş anlaşması
cartel arrangement
kartel anlaşması
come to an arrangement
bir anlaşmaya varmak Verb
committee arrangement
kurul düzenlemesi
complex arrangement
karmaşık düzenleme Noun, Competition Law
composition by deed of arrangement
(Br) mahkeme dışı alacaklı ile uzlaşma
confirm an arrangement
bir anlaşmayı teyit etmek Verb
confirmation of an arrangement
bir düzenlemenin teyidi Noun
conform with an arrangement
bir sözleşmeye uymak Verb
contractual arrangement
sözleşme düzenlemesi
contractual arrangement
mukaveleli anlaşma
credit arrangement
kredi sözleşmesi
credit arrangement
kredi düzenlemesi
customs arrangement
gümrük düzenlemesi
deed of arrangement
konkordato
deed of arrangement
müflis tarafından alacaklılar yararına yapılan anlaşmayı kapsayan senet
duty relief arrangement
gümrük muafiyeti düzenlemesi
duty relief arrangement
gümrük muafiyet düzenlemesi
enter an arrangement
bir anlaşma yapmak Verb
enter into a trading arrangement
bir ticari anlaşma imzalamak Verb
enter into an arrangement
bir anlaşma imzalamak Verb
exchange arrangement
kambiyo rejimi
exchange rate arrangement
döviz kuru düzenlenmesi
exchange rate arrangement
döviz kuru düzenlemesi
exclusive dealer arrangement
yegâne bayilik anlaşması
fall in with an arrangement
bir tertibi onaylamak Verb
fall in with an arrangement
ortak bir etkinlik konusunda başkalarıyla anlaşmak Verb
family arrangement
mirasın kanuni mirasçılar arasında barış yoluyla anlaşma ile bölünmesi
file a petition for an arrangement
alacaklılarla uzlaşma dilekçesi vermek Verb
financial arrangement
finansal düzenleme
financial arrangement
mali düzenleme
flexible working arrangement
esnek çalışma düzeni
flower arrangement
çiçek aranjmanı
friendly arrangement
dostça anlaşma
general arrangement
genel düzenleme
horizontal arrangement
yatay düzenleme (perakendeci mağazasında üreticinin tüm ürünlerinin birbirini izler biçimde sergilenmesi
import arrangement
ithal düzenlemesi
in default of an arrangement
bir anlaşma yoksa eğer
internal arrangement
iç düzenleme
land arrangement
arazi düzenlemesi
leasing arrangement
kiralama sözleşmesi
legal arrangement
yasal düzenleme, hukuki düzenleme
legal arrangement
yasal düzenleme
licence arrangement
lisans anlaşması
licence license arrangement
lisans anlaşması
liquidation by arrangement
anlaşmalı likidasyon
make a provisional arrangement
geçici bir düzenleme yapmak Verb
make an amicable arrangement
dostça anlaşmak Verb
make an arrangement
bir tertip kurmak Verb
make provisional arrangement
geçici bir düzenleme yapmak Verb
marketing arrangement
pazarlama anlaşması
matter of arrangement
anlaşma konusu
merchandise arrangement
emtia düzenlemesi
mutual arrangement
karşılıklı anlaşma
mutually satisfactory arrangement
iki tarafı da tatmin edici düzenleme
mutually satisfactory arrangement
karşılıklı tatminkâr anlaşma
orderly arrangement
sistematik düzen
organization arrangement
organizasyon planı
organizational arrangement
organizasyon düzeni
payment arrangement
ödeme planı Noun, Banking
pending arrangement
işler bir düzene konuluncaya kadar
pending arrangement
bir karar alıncaya kadar
petition for arrangement
uzlaşma dilekçesi
press arrangement
basın anlaşması
price arrangement
fiyat anlaşması
price by arrangement
fiyat pazarlıkla saptanacaktır
pricing arrangement
fiyat anlaşması
private arrangement
özel anlaşma
probationary arrangement
işte deneme süresi tayini
probationary arrangement
memurun işte deneme süresi tayini
profit agreement arrangement
kâr anlaşması
project arrangement
proje tertipleme
provisional arrangement
geçici anlaşma
provisional arrangement
geçici önlemler
provisional arrangement
geçici düzenleme
refinancing arrangement
refinansman anlaşması
revised arrangement
reorganizasyon
revised arrangement
yeni nizam
salary by arrangement
maaş üzerine anlaşma
sanitary arrangement
sağlık önlemleri Noun
scheme of arrangement
konkordato planı
scheme of arrangement
konkordato
selling arrangement
satış anlaşması
special arrangement
tertip
special arrangement
özel anlaşma
specify in an arrangement
bir sözleşme ile belirlemek Verb
standby credit arrangement
yatırım amacıyla önceden üzerinde anlaşmaya varılan uzun vadeli kredi sözleşmesi
starting salary in the $ 25 , 000 area plus significant bonus arrangement
000 dolar civarında olup ayrıca yüksek prim verilecektir
stock arrangement
(kitapçı) depo düzenleme
temporary arrangement
geçici düzen
terms of arrangement
bir anlaşmanın şartları Noun
test arrangement
test anlaşması
testamentary arrangement
vasiyetname düzenleme
to make an arrangement
bir kombinezon yapmak Verb
trading arrangement
ticaret anlaşması
traffic arrangement
trafik düzeni
transitional arrangement
geçici düzenleme
transitional arrangement
geçici düzen
treaty arrangement
antlaşma düzenlemesi
vertical arrangement
dikey düzenleme (perakende mağazasında benzer malların raflarda yukarıdan aşağıya doğru sergilenmesi
vertical arrangement
dikey düzenleme
well ordered arrangement
iyi ayarlanmış düzen
winding up by arrangement
anlaşarak tasfiye
written arrangement
yazılı anlaşma
arrangement for an extension of time
temdit elde etme
arrangement in alphabetical order
alfabe sırasına göre dizme
arrangement in classes
sınıflara ayırma
arrangement in groups
gruplara ayırmak Verb
arrangement of a dispute
bir uyuşmazlığın halli
arrangement of a library
bir kitaplığın düzenlenmesi
arrangement of an exhibition
sergi düzenleme
arrangement of bankruptcy
konkordato
arrangement of claims
iflas halinde alacak taleplerinin sıraya konması
arrangement of furniture in a new house
yeni bir evde möbleleri düzenleme
arrangement out of court
mahkeme dışı uzlaşma
arrangement outside bankruptcy
iflas masası dışında uzlaşma
arrangement with creditors in a voluntary liquidation
istekli tasfiye halinde alacaklılarla anlaşma
arrangement with the board of inland revenue
vergi dairesiyle uzlaşma
an arrangement that is acceptable to both parties
her iki tarafça kabul edilebilecek düzenleme
equitable arrangement between parties
taraflar arasında adilane anlaşma
make an arrangement with sb
biriyle bir anlaşma düzenlemek Verb
scheme of arrangement (composition)
(Br) kondordato planı (borçlunun iflas etmemek için borçlarının bir kısmını karşılayan ödeme planını gösteren tescilli belge
English-Turkish phrases from Zargan's own database