atom

  1. Noun, Physics öğecik, atom, bir öğenin kimyasal bağlanımlara giren en küçük temel parçacığı.
  2. Noun maddenin artık bölünmaei mümkün olmayan en küçük parçası.
  3. Noun zerre, son derece küçük miktar.
atom-gram: bir elemanın atom ağırlığına sayıca eşit gramlık miktarı.
gram-atomic weight ile ayni
anlama gelir.Avogadro number
çekirdeksel öğecik.
nuclear breeder: çekirdeksel üretken.
nuclear chain reaction: çekirdeksel
zincir tepkileşim.
nuclear charge: çekirdeksel yük.
nuclear cross section
cross section (8).
nuclear disintegration: çekirdeksel parçalanım.
nuclear emulsion: çekirdeksel asıltı.
nuclear energy = atomic energy: çekirdeksel erke.
nuclear equation: çekirdeksel denklem.
nuclear family: (baba, anne ve çocuklardan oluşan) temel aile.
nuclear fission: çekirdek bölünmesi.
nuclear forces: çekirdeksel kuvvetler.
nuclear fuel: çekirdeksel yakıt.
nuclear fusion: çekirdeksel kaynaşım.
nuclear isomer: çekirdeksel eşiz.
nuclear isomerism: çekirdeksel eşizlik.
nuclear magnetic moment: çekirdeksel mıknatıssal döngü.
nuclear magnetic resonance: çekirdeksel mıknatıssal çınlanım.
nuclear membrane: çekirdek zarı.
nuclear number: çekirdeksel sayı.
nuclear packing: çekirdeksel topaklanım.
nuclear paramagnetism: çekirdeksel dizimıknatıslık.
nuclear physics: çekirdek bilgisi, atom fiziği, çekirdek fiziği, nükleer fizik.
nuclear polarisation: çekirdeksel ucaylanım.
nuclear potential energy: çekirdeksel erkil erke.
nuclear power: çekirdeksel güç.
nuclear reaction: çekirdeksel tepkileşimler.
nuclear reactor: çekirdeksel tepkileşimlik.
nuclear resonance: çekirdeksel çınlanım.
nuclear sap = karyolymph: çekirdek özü: göze çekirdeğinin berrak ve homojen ana maddesi.
nuclear spin: çekirdeksel fırıl.
nuclear star: çekirdeksel yıldız.
nuclear structure: çekirdeksel yapı.
nuclear transmutation: çekirdeksel dönüşüm.
atomic bomb
atom bombası: U-235 veya plutonyum atomlarının parçalanmasından doğan yüksek enerjiye dayanan tahrip aracı. Noun
atom silahlarından arındırılmış bölge
accelerator ile ayni anlama gelir. hızlandırıcı: elektrikle yüklü zerrecikleri (elektron, iyon vb.) hızlandıran düzen.
ivdireç.
  1. particle
  2. Noun, Chemistry atom
  3. atomy
atomic(al)
atomic weight
atomic waste
atomic warhead
atomic bomb Noun
atom bomb Noun
nuclear fission bomb Noun
nuclear device Noun
fission bomb Noun
nuclear age
atomic age
atomic nucleus Noun, Chemistry
atomic energy Noun, Environment-Ecology
Atomic Energy Commission
peaceful application of atomic energy
nuclear physics
nuclear power
atomic power
nuclear energy plant
to speculate in atomic shares Verb
atomic mass Noun, Engineering
atomic number Noun, Chemistry
atomic pile
atomic warfare
atomic weapons Noun
ultimate deterrents Noun
atomic weapons Noun
atomic shares Noun
atomic pool
atomic base
European Atomic Energy Community (EURATOM)
european atomic energy community Noun, European Union
tactical atomic weapons Noun
atomic shares (stocks ,) Noun
European Atomic Energy Community (EAEC-EURATOM)
Treaty Establishing the European Atomic Energy Community
Turkish Atomic Energy Authority Noun, Organizations
Turkish Atomic Energy Authority
International Atomic Energy Agency (IAEA) Noun
IAEA Proper Name, Organizations
International Atomic Energy Agency Proper Name, Organizations
International Atomic Energy Agency (IAEA) Noun

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir elementin, kimyasal reaksiyonlara giren proton ... cevher-i ferd, cüz-i ferd