bağlantı

Turkish-English Translation

  1. Noun, Software link
  2. union
  3. Noun relation
  4. commitment
  5. Noun, Air Traffic connection
  6. jack
  7. tie
  8. Noun junction
  9. Noun engagement
  10. joint
  11. bearing
  12. Noun attachment
  13. clip
  14. Information Technology linkage
  15. brace
  16. coupling
  17. Noun affiliation
  18. binder
  19. clamp
  20. juncture
  21. knot
  22. Noun interconnection
  23. bracing
  24. connexion
  25. fastening
  26. Information Technology attachment (hardware)
  27. tie-in
  28. Noun, Information Technology connectivity
  29. tie-up
  30. yoke
  31. splice
  32. fixing
  33. Noun association
  34. commissure
  35. hookup
  36. Noun communication
  37. fixture
  38. tie in
  39. tie up
  40. crossband
  41. accouplement
  42. framing timer
  43. linkup
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Bağlantı malzemelerinin ve vida makinesi ürünlerinin imalatı (NACE kodu: 25.94)
Manufacture of fasteners and screw machine products (NACE code: C25.9.4) Noun, Trades-Professions
Çelikten tüpler, borular, içi boş profiller ve benzeri bağlantı parçalarının imalatı (NACE kodu: 24.2)
Manufacture of tubes, pipes, hollow profiles and related fittings, of steel (NACE code: C24.2) Noun, Trades-Professions
Çelikten tüpler, borular, içi boş profiller ve benzeri bağlantı parçalarının imalatı (NACE kodu: 24.20)
Manufacture of tubes, pipes, hollow profiles and related fittings, of steel (NACE code: C24.2.0) Noun, Trades-Professions
Seramik yalıtkanların (izolatörlerin) ve yalıtkan bağlantı parçalarının imalatı (NACE kodu: 23.43)
Manufacture of ceramic insulators and insulating fittings (NACE code: C23.4.3) Noun, Trades-Professions
(elektrik) paralel bağlantı
abreast connection
(tel) yanlış bağlantı
crossed line
aktarmasız bağlantı
through communication
akü başlığı (plaka gruplarını bağlayan kurşun bağlantı
accumulator grid
ana bağlantı
key link
deniz yoluyla bağlantı
connection by sea
devingen bağlantı
dynamic linking Information Technology
direkt bağlantı
through connection
direkt bağlantı
direct connection
direkt bağlantı
tie-in installation
direkt bağlantı
direct communication
direkt bağlantı
tie in installation
dış bağlantı
outside number
doğrudan bağlantı
direct communication
en kısa bağlantı
straight line
geriye bağlantı
backward linkage
gizli bağlantı
tie in
güvenilmez bağlantı
rush wedding
merkezi bağlantı
hub
metin bağlantı
text link Noun, Advertising
muhabir bankalar arası bağlantı
links with corresponding banks
özdevimli bağ/bağlantı
auto link Information Technology
özdevimli bağlantı
auto logon Information Technology
paralel bağlantı
parallel connection
parasal bağlantı
financial connection
parlamentoya bağlantı
congressional liaison
parlamentoyla bağlantı
(US) congressional liaison
ters bağlantı
cross connection
yanlış bağlantı
wrong connection
bağlantı ağacı
framing timer
bağlantı bölümü
port
bağlantı çözmek
to unbind Verb, Information Technology
bağlantı çubuğu
stretcher rod
bağlantı çubuğu
tie rod
bağlantı demiri
dowel Noun, Construction
bağlantı direği
binding post
bağlantı düzeni
linkup
bağlantı editörü
linkage editor
bağlantı elemanı
fitting Noun, Machinery
bağlantı hattı
communication line
bağlantı hattı
junction line Transport
bağlantı hattı
(railway) junction line
bağlantı işareti
matchmark
bağlantı kablosu
connecting cable Noun
bağlantı kapağı
clip yoke
bağlantı kayışı
connection strap
bağlantı kesme
breaking link Information Technology
bağlantı kirişi
the beam
bağlantı kirişi
binding joist
bağlantı kondansatörü
coupling capacitor
bağlantı köprücüğü
knee strap
bağlantı köşebendi
connecting angle
bağlantı köşebendi
lug angle
bağlantı kurmak
to couple Verb
bağlantı kurmak
to relate Verb
bağlantı kurmak
to contact Verb
bağlantı kurmak
to associate Verb
bağlantı kutusu
junction box
bağlantı metni
anchor text Noun, Software
bağlantı noktası
junction Noun
bağlantı noktası
connection Noun, Electricity-Electronics
bağlantı parçası
connector Noun
bağlantı parçası
coupling piece Noun
bağlantı parçası
hitch Noun
bağlantı parçası
connection Noun, Electricity-Electronics
bağlantı parçası
attachment Noun
bağlantı parçası
tieing piece Noun
bağlantı plakası
gusset plate Noun
bağlantı plakası
clip plate Noun
bağlantı rondelası
linkage washer
bağlantı sağlamak
to liaise Verb
bağlantı sağlayamamak
to fail to get a connection Verb
bağlantı şeridi
connection strap
bağlantı siperi
communication trench
bağlantı somunu
union nut
bağlantı somunu
linkage nut
bağlantı taşı
bonder
bağlantı tertibatı
coupling device Noun, Transport
bağlantı transformatörü
coupling transformator
bağlantı treni
junction railway
bağlantı ucu
connection end
bağlantı ucu
connecting terminal
bağlantı uçuşu
interconnecting flight
bağlantı üzengisi
hoop bond
bağlantı vidası
fastening screw Noun
bağlantı vidası
connecting screw Noun
bağlantı yeri
seam
bağlantı yeri
splice
bağlantı yolu
frontage road Noun, Transport
bağlantı yolu
access road Noun, Transport
(elektrik) bağlantı kutusu
junction- box
(su ikmali) bağlantı zorunluğu
compulsory connection
aralarında bağlantı olan
communicating
aralarında bağlantı olmayan
desultory
arka cam ısıtıcı bağlantı teli
rear window heater wire Noun, Transport
bir firma ile iş bağlantı sına girmek
to open up a business connection with a firm Verb
biriyle bağlantı kurmak
to get on to sb Verb
biriyle bağlantı kurmak
to get through to sb Verb, Communication
birşeyle birşey arasında bağlantı kurmak
to associate something with something Verb
değişkenlerin birbiri ile bağlantı cetveli
correlation table
görünürde iki olay arasında bağlantı yok
there is no apparent link-up between the two cases
haberleşme bağlantı hattı
communication line
kısa elektrik bağlantı teli
jumper
korna bağlantı parçası
hornswoggle Noun, Automotive
özel bağlantı numarası
tie line Information Technology
telefonla görüşürken bağlantı kesilmek
to be cut off in a telephone conversation Verb
telefonla konuşurken bağlantı kesilmek
to be cut off in a telephone conversation Verb
yeni bir bağlantı kurmak
to build up a new connection Verb
yeniden bağlantı kurmak
to reconnect Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İki veya daha fazla şeyin maddî ... durumu, ilişki, irtibat, kontak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.