balm

  1. Noun balsam:
    Commiphora türünden tropik ülkelerde yetişen bir ağaçtan ve melisa, oğulotu gibi bitkilerden
    elde edilen ve ilâç olarak kullanılan güzel kokulu, yağlı, reçinemsi madde.
  2. Noun melisa, oğulotu gibi balsamlı bitkiler veya ağaçlar.
  3. Noun güzel kokulu yağ.
  4. Noun rayiha, güzel koku.
    A summer breeze redolent with the balm of orange blossoms: Mis gibi portakal çiçeği kokan yaz meltemi.
  5. Noun melissa türü aromatik bitki: oval biçimli yaprakları lezzet ve rayiha vermekte kullanılır: nane balsamı

    (balm mint), bahçe balsamı
    (garden balm), oğulotu
    (lemon balm) gibi.
  6. Noun ağrı/sızı dindiren/tedavi eden ilâç, merhem.
  7. Noun teselli, derde deva.
    Your kind words come like balm to my hurt feelings: Senin tatlı sözlerin
    incinen duygularımı teselli ediyor.

Oswego tea ile ayni anlama gelir. Amerika nanesi
(Monarda didyma): nanegillerden parlak
kırmızı çiçekler açan K. Amerika bitkisi.
Noun
lemon balm Noun
balm (5).
melisa, oğul otu
(Melissa officinalis) balm.
pelesenk, belsem, balsan, balasan: güzel kokulu reçineler veren
Commiphora türü bitkilerden herhangi biri. Noun

Mecca balm of Gilead ile ayni anlama gelir. pelesenk yağı: pelesenk ağacı reçinesinden elde edilen
ve parfümeride kullanılan kokulu yağ.
Noun
yaprak ve tomurcukları güzel kokan bir tür K. Amerika kavağı
(Populus candicans). Noun
ağır manevi tazminat davaları Noun
balm of Gilead ile ayni anlama gelir. pelesenk yağı: pelesenk ağacı reçinesinden elde edilen ve
parfümeride kullanılan kokulu yağ.