basari

Turkish-English Phrases

(memur) işinde başarı durumu raporu
efficiency report
(öğrenci) başarı kazanmak
to make the a Verb
(sahne oyunu) büyük başarı kazanmak
to be a riot Verb
ahlaksal başarı
moral victory
akademik başarı
academic achievement
akademik başarı
academic success Noun, Education-Training
ani başarı
strike
az başarı şansı
slim chance of means
başarı
acquirement Noun
başarı
feat
başarı
win
başarı
smash
başarı
accomplishment Noun
başarı
breakthrough
başarı
prosperity Noun
başarı
hit
başarı
go
başarı
attainment Noun
başarı
speed
başarı
battle
başarı
deed
başarı
palm
başarı
victory
başarı
well
başarı
.win
başarı
success Noun, Education-Training
başarı
achievement Noun, Education-Training
başarı belgesi
achievement certificate Noun
başarı belgesi
certificate of achievement Noun, Education-Training
başarı değerlendirme çizelgesi
performance rating scale
başarı değerlendirme faktörü
performance rating factor
başarı değerlendirme sırası
order of merit rating
başarı derecesi
feedback score
başarı durumunda
in the event of success
başarı elde eden genç yönetici
up-and-coming executive
başarı elde edilemediği takdirde
in case of defeat
başarı elde etmek
to make inroads Verb
başarı faktörü
performance factor
başarı göstergesi
performance indicator
başarı göstermek
to offer performance Verb
başarı göstermek
to do Verb
başarı göstermek
to be successful Verb
başarı göstermek
to succeed Verb
başarı heveslisi
hopeful
başarı için gerekli şartlar
requirements for success Noun
başarı ihtimali az
wildcat scheme
başarı ihtimalleri
prospects of success Noun
başarı ikramiyesi
result fee
başarı ile başı dönmüş
flushed with success
başarı ile sonuçlandırmak
to pull off Verb
başarı ile tamamlamak
to top off Verb
başarı kazanıldığını gösteren delil
evidence of success
başarı kazanma ümidi olan seçim kampanyası
band wagon Noun
başarı kazanmak
to score Verb
başarı kazanmak
to come to the top Verb
başarı kutlaması
jubilation
başarı merdiveni
ladder of success
başarı nedeni
making
başarı noktası
bright spot Noun
başarı notu
course grade Noun, Education-Training
başarı ödülü
award of merit
başarı olanakları
performance possibilities Noun
başarı primi
efficiency premium
başarı şansı az
slim chance of success
başarı şansı az olmak
to have but a poor change of success Verb
başarı şansı kalmamış
out of the hunt
başarı şansı olma
fair chance of success
başarı şansı olmamak
to have a bad case Verb
başarı şartları
condition of success Noun
başarı sergilemek
to do Verb
başarı sıra sına göre
in order of merit
başarı stratejisi
game plan
başarı testi
achievement test
başarı umudu
look in
başarı vaat eden bölgede reklam kampanyası
cream campaign Noun
başarı vadeden bir planı uygulamak
to play a sure card Verb
başarı ve sonuç yok
no cure no pay clause
başarı ya da katılım payı
a piece of the acuse
başarı yolu
key avenue
başarı yolunda olmak
to be on the way to success Verb
bir başarı kazanmak
to score a success Verb
bir işte yüzde yüz başarı kaydetmek
to carry everything before one Verb
bir kişiye karşı başarı sağlamak
to score off Verb
birçok güçlüklerin karşısında başarı elde etmek
to succeed in the face of many difficulties Verb
birinde başarı elde etmek
to have success with sb Verb
birine karşı başarı elde etmek
to have success with sb Verb
bitirme ya da başarı ifadesi
bob's your uncle Noun
borsa da büyük başarı kazanmak
to shoot up in the stock market Verb
borsada büyük başarı kazanmak
to shoot up in the stock market Verb
bütün cephelerde başarı kazanmak
to be successful on all fronts Verb
büyük başarı
eminent success
büyük başarı
great achievement
büyük başarı
outstanding achievement
büyük başarı
grand slam
büyük başarı
resounding success
büyük başarı
capital go
büyük başarı
sweep
büyük başarı
roaring success
büyük başarı
howling success
büyük başarı
wow
büyük başarı kazanmak
to stop the show Verb
büyük başarı sağlamak
to go big Verb
büyük bir başarı elde etmek
to reap a great success Verb
büyük kayıplarla elde edilen başarı
pyrrhic victory
dikkate şayan başarı
signal achievement
dünyada başarı kazanmak
to make one's way in the world Verb
ekonomik başarı
economic performance
epey başarı elde etmiş durumda
well on one's way
eşine rastlanmamış başarı
unexampled success
eşsiz başarı
unparalelled achievement
gelecekte başarı vaat eden
auspicious Adjective
genel başarı
overall performance
hayatta başarı kazanmak
to make one's way in life Verb
hayatta büyük başarı kazanmak
to have great success life Verb
hayatta büyük başarı kazanmak
to have great success in life Verb
hususlar konusunda başarı sağlamak
to victory on points Verb
işinde başarı durumu raporu
efficiency report
işte başarı beklentisi
prospect
iyi mücadele edildiği takdirde başarı şansı
fighting chance
kabul edilebilecek en az başarı düzeyi
threshold goals
kişisel başarı
individual achievement
kısmi başarı
partial success
kolay başarı sağlamak
to win hands down Verb
kolay girişim ya da başarı
snip
kolay kazanılmış başarı
walkaway
mali başarı
financial success
mesleki başarı
career success
muhtemelen başarı sağlamak
to bid fair to succeed Verb
müstesna başarı
extra performance
müzakere de elde edilen başarı
negotiating success
müzakerede elde edilen başarı
negotiating success
normal başarı süresi
standard performance time
olağanüstü başarı
socko
önemli bir başarı elde edememek
to never come to much Verb
övünülecek başarı
feather in one's cap
parlak başarı elde etmek
to come off with flying colours Verb
performans ve başarı ile ilgili olarak
kerbside conferences
şans zayıf da olsa başarı elde etmek umuduyla riske girme
on spec
sınai başarı
industrial accomplishment
sınav da elde edilen başarı
examination performance
sınavda başarı kazanmak
to succeed in passing an examination Verb
sınavda elde edilen başarı
examination performance
sınavda en üstün başarı derecesi
summa cum laude
tam başarı
complete success
tam başarı elde etmek
to carry the who before one Verb
ticari başarı
commercial success
üstün başarı
(Fr.) eclat
üstün başarı
excellence Noun
üstün başarı ödülü
merit bonus
uzun sürmeyen başarı
short-lived success
uzun sürmeyen başarı
short- lived success
Turkish-English phrases from Zargan's own database

başarı
Bir şeyin ... muvaffakiyet, sükse