Asya fasulyesi
(Phaseolus angularis).
Noun
Asya fasulyesi
(Phaseolus angularis).
Noun
carob ile ayni anlama gelir. keçiboynuzu, harup ağacının meyvesi.
bakla
Noun, Plant Species
bakla
Noun, Plant Species
su yoncası
(Menyanthes trifoliata): bataklıklarda yetişir, beyaz veya pembe çiçek açar.
bogbean, marsh trefoil ile ayni anlama gelir.
Noun
çalı fasulyesi
(Phaseolus vulgaris humilis).
Noun
wax bean ile ayni anlama gelir. sarı taze fasulye.
Noun
lima bean ile ayni anlama gelir. lima fasulyesi.
Noun
cacao ile ayni anlama gelir. kakao: bu ağacın kakao/çikolata yapılan meyvesi/tohumu.
azap fasulyası
(Physostigma venenosum): Afrikada yetişen tırmanıcı bir bitkinin zehirli tohumu.
Physostigmine elde etmekte kullanılır.
ordeal bean ile ayni anlama gelir.
Noun
castor-oil plant ile ayni anlama gelir. keneotu
(Ricinus communis): sütleğengillerden Hindistanda
yetişen ve tohumundan Hintyağı çıkarılan bir bitki.
Noun
cacao ile ayni anlama gelir. kakao: bu ağacın kakao/çikolata yapılan meyvesi/tohumu.
bakla
Noun, Plant Species
bakla
Noun, Plant Species
bakla
Noun, Plant Species
(a) taze/yeşil fasulye, (b) barbunya fasulyesi (bitkisi).
baklacık
(Canavalia ensiformis): baklagillerden tropik iklimlerde yetişen gür bir bitki. Hayvanlara yedirilir.
Noun, Botany
bu bitkinin tohumu (beyaz renktedir).
Noun
zıpzıp tohum: Meksikada yetişen sütleğengillerden bazı fundaların
(Sebastiania ve
Sapium) tohumları: içinde yaşayan
Cydia saltitans türü tırtıl/sürfenin hareketi dolayısıyla kendiliğinden zıplar.
Mexican jumping bean ile ayni anlama gelir.
Noun
fasulye, barbunya (fasulyesi)
(Phaseolus vulgaris).
Noun
(kuru) barbunya/fasulye.
Noun
butter bean ile ayni anlama gelir. lima fasulyesi.
lima fasulyesi
(Phaseolus limensis): iri, yassı taneli bir tür fasulye.
lima ile ayni anlama gelir.
Noun
keçiboynuzu (meyve), harup.
Hint fasulyesi
(Phaseolus aconitifolius): Hindistanda hayvan yemi olarak ve toprağı zenginleştirmek
için ekilen ufak sarı taneli bir tür fasulye.
Noun
sarı fasulye
(Phaseolus aureus): G. Asyada yetişen sarı/yeşil taneli bir tür fasulye.
Noun
kuru fasulye
Noun, Food-Kitchen
hemşeri(m), arkadaş(ım).
I say, old bean: Hey, arkadaş!
Look at me, old bean: Bana bak, hemşerim.
pinto ile ayni anlama gelir. barbunya, benekli fasulye
(Phaseolus vulgaris).
burmacık
(Strombocarpa odorata). Mimozagillerden GB ABD'de yetişen, kıvrık fasulyeye benzer meyvesi
yem olarak kullanılan ağaç.
Noun
deniz börülcesi
Noun, Plant Species
kabuklu fasulye/bakla/bezelye.
soya fasulyesi
Noun, Plant Species
çalı fasulyesi , (b)
k.d. fasulye sırığı: uzun ve sıska, sırık gibi kimse.
bakla
Noun, Plant Species
tonka ağacı
(Dypteryx odorata): G. Amerikanın tropikal bölgelerinde yetişen ve badem şeklindeki
siyah tohumu vanilya yerine veya parfüm yapmakta kullanılan ağaç.
Noun, Botany
vanilla ile ayni anlama gelir. vanilya çekirdeği.
butter bean ile ayni anlama gelir. sarı taze fasulye.
beyzbolde kasten kafaya atılan top.
gebre ağacı
(Zygophyllum Fabago): tomurcukları gebre yerine kullanılan D. Akdeniz ağacı.
Noun
bakır saçması: ergimiş halde suya dökülerek soğutulan saf bakır.
Noun
keçiboynuzu, harup gibi fasulyeye benzer meyvesi olan ağaç.
Noun
sarısalkım
(Laburnum anagyroides).
Noun
: Larvası fasulye tanesi yiyerek gelişir.
Noun
fasulya böceği
(Epilachna verivestis): Meksikadan ABD'ye göçmüş olan, ve fasulya bitkisiyle beslenen bir tür gelin böceği.