bedlam

  1. Noun keşmekeş, arbede, büyük karışıklık/gürültü/şamata.
    The bedlam broke loose: Kızılca kıyamet koptu.
  2. Noun tımarhane, akıl hastanesi.
    The class was a regular bedlam: Sınıf âdetâ bir tımarhane idi.
  3. Noun Londradaki
    St. Mary of Bethlehem akıl hastanesinin halk arasındaki adı.