beraat

Turkish-English Translation

  1. dismissal
  2. absolution
  3. Noun, Law acquittal
  4. exoneration
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

beraat ...
absolutory
beraat etmek
to be acquitted Verb
beraat etmek
to beat the rap Verb
beraat etmek
be acquitted Verb, Law
beraat etmemiş
unacquitted
beraat ettiren
exculpatory
beraat ettirmek
to exonerate Verb
beraat ettirmek
to acquit Verb, Law
beraat hükmü
verdict of not guilty
beraat istemek
to demand the acquittal of Verb
beraat kararı
verdict of acquittal
beraat kararı
acquittal Noun, Law
beraat kararı vermek
to bring in a verdict of non guilty Verb
beraat oyu kullanmak
(jury) to cast a vote of acquital Verb
beraat, aklanma; ibra
acquittal
(jüri) beraat oyu kullanmak
to cast a vote of acquittal Verb
...'den beraat etmek
to be acquitted of ... Verb, Law
bir bakanı görevini suiistimal suçlamasından beraat ettirmek
to indemnify a minister Verb
bir suçtan beraat etmek
to clear oneself of a crime Verb
birini bir suçlamadan beraat ettirmek
to acquit someone of a charge Verb
eski bir hükümden beraat etme
former acquittal
mesuliyetten beraat klozu
exclusive clause
sanığı beraat ettirmek
to acquit the accused Verb
sanığı beraat ettirmek
to bring in an acquittal Verb
sanığın önceden aynı suçtan beraat etmiş olduğu defisi
autrefois acquit
tahliye ve beraat etmiş
discharged and acquitted
temyiz kararıyla beraat etmek
to be acquitted on appeal Verb
temyiz kararıyla beraat etmek
to acquitted on appeal Verb
temyiz yoluyla beraat etmek
to be acquitted on appeal Verb
yargılanmış ve beraat etmiş
tried and discharged
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Güzellik ve ... üstün olma
  2. Bir işle ... arı olma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.