beyan etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to announce
  2. Verb to assert
  3. Verb to attest
  4. Verb to avow
  5. Verb to couch
  6. Verb to declare
  7. Verb to enounce
  8. Verb to enunciate
  9. Verb to explain
  10. Verb to bring forward s
  11. Verb to pass
  12. Verb to proclaim
  13. Verb to pronounce
  14. Verb to set out
  15. Verb to be an utter stranger to sb
  16. Verb to warrant
  17. Verb to post
  18. Verb to represent
  19. Verb to state
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aciz durumunda olduğunu beyan etmek
to declare oneself insolvent Verb
aciz durumunda olduğunu beyan etmek
to declare oneself be insolvent Verb
aktiflerini (iflasta) (paylaştırma planında) beyan etmek
to marshal assets Verb
bir belgenin geçersiz olduğunu beyan etmek
to declare an act a nullity Verb
bir belgenin kendisi tarafından imzalandığını beyan etmek
to declare a paper signed by oneself Verb
bir davanın kabul edileceğini beyan etmek
to declare an action admissible Verb
bir fikir beyan etmek
to bring forward argument Verb
bir fikir beyan etmek
to express an opinion Verb
bir konuda birine fikir beyan etmek
to advise someone on something Verb
bir konuda fikir beyan etmek
to advise on something Verb
bir kulübün üyesi olduğunu beyan etmek
to declare one's membership of a club Verb
bir mektubun sahibine ulaşamadığını beyan etmek
to dead a letter Verb
bir şey hakkında fikir beyan etmek
to talk someone out Verb
bir şey hakkında fikir beyan etmek
to speak for sth Verb
bir şey hakkında fikir beyan etmek
to comment on Verb
bir şeyi yapmaya hazır olduğunu beyan etmek
to declare one's readiness to do sth Verb
bir şeyin kanuna karşı olduğunu beyan etmek
to declare something illegal Verb
bir vasiyetnamenin geçersiz olduğunu beyan etmek
to set aside a will Verb
birinin suçlu olduğunu beyan etmek
to account someone to be guilty Verb
birlikte beyan etmek
to declare jointly Verb
birşeye dair fikir beyan etmek
to comment on something Verb
değerini beyan etmek
to declare the value Verb
ehliyetsiz olduğunu beyan etmek
to disclaim competence Verb
eksik beyan etmek
underreport Verb
feshi mümkün bir sözleşmeye uyulmayacağını beyan etmek
to disaffirm Verb
fikir beyan etmek
to comment Verb
fikir beyan etmek
to advise Verb
fikrini beyan etmek
to deliver an opinion Verb
fikrini beyan etmek
to state one's opinion Verb
gelir vergisi beyan etmek
to make an income tax statement Verb
gelir vergisi beyan etmek
(US) to make an income tax statement Verb
gelirini beyan etmek
to declare one's income Verb
gerçekleri beyan etmek
to state facts Verb
iflas masasına alacağını beyan etmek
to lodge a proof (of debt) in bankruptcy Verb
iradesini beyan etmek
to exercise one's will Verb
iradesini beyan etmek
to give expression to one's will Verb
kati olarak beyan etmek
to state positively Verb
kendinin ehliyetli bulunduğunu beyan etmek
to declare oneself to be competent Verb
kesin olarak beyan etmek
to state positively Verb
mazeret beyan etmek
to beg off Verb
oy vermenin son bulduğunu beyan etmek
to declare the vote closed Verb
servetini beyan etmek
to report property Verb
vergileme zararını gelecek yıl kârları ile beyan etmek
to declare a tax loss against future earnings Verb
vergilendirilebilecek gelir olarak beyan etmek
to report as taxable income Verb
yanlış beyan etmek
to misreport Verb
yanlış olarak beyan etmek
to state falsely that Verb
yeminle beyan etmek
to affirm under oath Verb
yeminle beyan etmek
to affirm something on oath Verb
yeminli beyan etmek
to subscribe an affidavit Verb
yeniden beyan etmek
to restate Verb
beyan etmek, bildirmek
to declare Verb
açıkça beyan ve temin etmek
to represent and warrant Verb
beyan ve iddia etmek
to asseverate Verb
kârı beyan edilenden daha yüksek oranda takdir etmek
to assess a business profit at a higher rate Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database