Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
blend
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
karış(tır)mak, birbirine katmak, katılmak.
to blend the ingredients in a recipe. He blended in with the crowd.
harmanlamak, harman etmek, birbirine katarak hazırlamak.
This tea is blended by mixing camomite by pekoe.
(renkler) uy(dur)mak.
A chamelon blends into its surroundings.
kaynaş(tır)mak, birleş(tir)mek.
Sea and sky seemed to blend
: Deniz ve gök birleşmiş/kaynaşmış gibi gözüküyordu.
harman, harmanlanmış.
tea of our own blend
: özel (olarak) harmanladığımız çay.
karışım, karışma, halita, mahlût.
A special blend of rye and wheat flours.
karma sözcük: iki sözcüğün parçalarını birleştirerek üretilen yeni sözcük.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
(tobacco , tea) blend
harman
(tobacco , tea) to blend
harman etmek
Verb
feed blend
farin
Noun, Mining
blend (a dry substance and a liquid
karmak
Verb
blend industrial experience with academic life
sanayi deneyimini üniversite hayatıyla birleştirmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.