Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
brass
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
pirinç: bakır ve çinko alaşımı.
brass plate
: pirinç levha.
pirinçten yapılmış (kap vb.).
Machines
pirinç yatak.
Music
(a) pirinçten yapılmış nefesli saz, (b) bando, (c) pirinçten yapılmış nefesli saz çalan.
(a) (üzerine resim, yazı vb. hâkkedilmiş) pirinç plaka, (b)
argo
mangır, para.
I don't care
a brass farthing: Bana ne? Boş ver! Umurumda değil! (c)
argo
orospu.
(mobilyalarda) pirinç tutamak.
sarı, limon, kehribar vb. rengi(nde).
(a) yüksek rütbeli subay.
the top brass = brass hats
: yüksek rütbeli subaylar. (b) önemli /yüksek mevki sahibi memur.
kendine aşırı güven, küstahlık, yüzsüzlük.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
hit with one's fist or brass knuckles
muştalamak
Verb
double in brass
asıl görevinden başka ikinci bir iş de yapmak, iki işi birden yapmak.
It's a small firm, and everyone
doubles in brass when emergencies arise.
have a lot of brass
fazla atak olmak.
made of brass
pirinç
top brass
kodaman, yüksek rütbeli subay/memur.
brass band
bando, mızıka.
Noun
brass farthing
en küçük değerdeki bozuk para
brass hat
yüksek rütbeli subay.
Noun
brass knuckles
muşta.
Noun
brass monkey weather
çok soğuk hava
Noun
brass monkeys
çok soğuk hava
Noun
brass tacks
en önemli konu/sorun, esas mesele, işin esası/özü, gerçek, temel.
get down to brass tacks
: esas
konuya/sadede gelmek.
Let's get the discussion down to brass tacks
: Esas konuya dönelim/sadede gelelim.
a brass emblem worn on a hat
kokart
Military
get down to brass tacks
asıl konuya dönmek.
round copper or brass tray
sini
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.