Kendine ait gayrimenkulun alınıp satılması (NACE kodu: 68.1)
Noun, Trades-Professions
Kendine ait gayrimenkulun alınıp satılması (NACE kodu: 68.10)
Noun, Trades-Professions
satın alma alışkanlığı edinmek
Verb
satın almayı alışkanlık edinmek
Verb
üçüncü şahıslara satıldıktan sonra bedeli ödenmek şartıyla mal satın alma
şirket arabaları satın alma
bir şirketin ileride tümünü ele geçirmek amacıyla hisse senetlerinin zaman içinde küçük miktarlarda satın alınması
ileride ilerde teslim edilmek üzere satın alma
ileride teslim edilmek üzere satın alma
ihtiyacı karşılamak için yapılan alışveriş
vadeli satın alış (satın alınan bir malın sonraki bir tarihte teslim edilmek üzere alınışı
taksitli ev satın alışları
Noun
(bir malı, fiyatını/lüzumunu) düşünmeden satınalma, ânî satınalma.
impulse buyer: düşünmeden/görür
görmez satın alan kimse, ânî alıcı.
taksitli satın almalar üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak
Verb
taksitle satın alma sınırlamalarını kaldırmak
Verb
borsa simsarının verdiği kredi vasıtasıyla hisse senedi satın alma
istif amacıyla satın almak
Verb
başkasının kullanımını engellemek amacıyla mal ve hizmet mübayaası
kendi normal kullanımı amacıyla değil de
muhtelif zamanlarda menkul kıymet alımı
bazı durumlarda hükümetin ihraç etmiş olduğu tahvilleri vadesinden önce geri satın alması
oy satın alma
Noun, Politics-Intl. Relations
satın alma ve satış şubesi
Noun
satın alma komisyonculuğu
alım karteli
Noun, Competition Law
seç-al yöntemiyle satın alma
bir emtia ya da hisse senedi fiyatının hızla artması ve hızlı fiyat düşüşüne ortam hazırlaması
satın alma alışkanlıkları
Noun
Londra Borsası mübayaa kısmının resmi simsarınca
taahhüt ettiği hisseyi gününde teslim etmeyen üyeye yardım için yapılan girişim
bir hizmet ya da ürünü satın alması için alıcıya fazladan verilen iskonto
satın alma ikramiyesi (mal satın almasına karşılık perakendeciye armağan olarak verilen ikramiye
fiyatların ilerde artacağı ümidiyle tahvil
emtia satın alıp elde tutma
menkul kıymetlerin borsa simsarı aracılığıyla kredili olarak satın alınması
alış fiyatı
Noun, Commerce
borsa joberinin verdiği fiyatlar arasında talep fiyatı ile teklif fiyatı arasında düşük olanı üzerinden
hisse senedi almaya razı olan alıcının teklifi
alış fiyatı
Noun, Money Markets
toptancı veya diğer aracıları bir yana bırakıp doğrudan üretici ya da ihracatçıdan satın alma
her zamanki pazarlama yollarına başvurmadan mal alma
efektif alış kuru
Noun, Banking
Noel alışverişleri furyası
Noun
bir araba satın almayı düşünmek
Verb
tüm zorunlu ödemelerden sonra elde kalan arzuya göre harcanabilir gelir
alım kooperatif bürosu
Noun
(Br) satın alma kooperatifi
gerekli olan harcamalardan sonra gerekli olmayan satın almalar için gelirin elde kalan bölümü
birine bir şeyi satın aldırmak
Verb
alım (satım) emri vermek
Verb
alım siparişi vermek
Verb
devlet satın alma teşkilatı
(US) bir sınai birliğin merkezi satın alma bürosu
Noun
kargayı bülbül diye yutturmak (satmak
Verb
birini bir şey almaya kandırmak
Verb