cekim

Turkish-English Phrases

(film ya da televizyon kamerasında) çekim değiştirmeden
zoom in
(film) dış çekim
exterior shot
(sinema filmi ve televizyonda) ağır çekim
slow motion
(sinema) çekim
take
açıklayıcı çekim
explanatory shot
açılı çekim
angle shot Noun, Advertising
ağır çekim
slow motion Noun, Cinema
ağır çekim film
slow-motion picture
atalara çekim
atavism
bir kişiyi baştan ayağa gösteren çekim
full shot
boydan çekim
full shot Noun
çekim
graceful appearance
çekim
act of drawing
çekim
draft
çekim
take
çekim
attraction Noun
çekim
(cin) shot
çekim
affinity Noun, Chemistry
çekim
(gram) inflection
çekim ...
conjugative
çekim ...
gravitational
çekim gücü
force of gravity
çekim gücü
attraction Noun, Physics
çekim merkezi
center of attraction Noun
çekim tahtası
clapperboard Noun, Cinema
çekim yapılırken kameranın yay biçiminde hareket etmesi
arc
çekim yönetmeni
film cameraman
çoklu çekim
burst mode Noun, Photography
dış çekim
location filming
dış çekim
exterior shot
hereketli çekim
moving shot
hızlı çekim
fast motion Noun, Advertising
karşı çekim
counterattraction
manyetik çekim
magnetic attraction
panoramik çekim yapmak
to pan Verb
sesli çekim
sync sound, sync sound recording, synchronized sound recording Noun, Cinema
sinema filmi ya da televizyonda arka planı siyah olan çekim
limbo
Sinema filmi, video ve televizyon programları çekim sonrası faaliyetleri (NACE kodu: 59.12)
Motion picture, video and television programme post-production activities (NACE code: J59.1.2) Noun, Trades-Professions
tıpkı çekim
xerox
tıpkı çekim yapmak
to xeros Verb
üstüste çekim
double exposure
yakın çekim fotoğraf
close-up
yerin çekim kuvveti
gravity Noun, Physics
Turkish-English phrases from Zargan's own database

çekim
Çekmek işi