Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
cheer
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
alkış, sevinç çığlığı: teşvik/tasvip/tebrik vb. için bağırma.
loud cheers
: şiddetli alkışlar.
Noun
sporcuları teşvik veya başarılarından duyulan sevinci ifade için haykırılan sözler: ya ya ya! şa şa şa!
gibi.
to give three cheers
: üç defa bağırmak.
Three cheers for F.
: Yaşasın F!
Noun
neşe/sevinç/memnuniyet/cesaret veren veya teşvik/teskin eden şey.
words of cheer
: cesaret verici sözler.
Noun
ruh haleti.
What cheer?
Ne var ne yok? Nasılsın?
Noun
sevinç, kıvanç, neşe, memnunluk, canlılık.
He's always full of cheer in summer.
Noun
konukseverlik, misafiri güleryüzle/sevinçle karşılama/ağırlama.
Noun
yiyecek, gıda, erzak.
Tables were overflowing with good cheer.
Noun
yüz ifadesi.
Verb
alkışlamak, alkış tutmak, sevinç çığlıkları atmak.
The crowd cheered for the new chammpion.
Verb
tempo tutarak bağırmak, çığlıklarla kendi oyuncularını teşvik/tebrik etmek. ya ya ya vb. diye bağırmak.
Verb
cheer up
: neşelen(dir)mek, sevin(dir)mek, memnunluk/kıvanç duy(ur)mak, içini açmak, gönlünü ferahlatmak.
The good news cheered her up.
cheer up!
Üzülme! Keyfine bak! Günlünü ferah tut!
Verb
cesaretlen(dir)mek, cesaret vermek/bulmak, teşvik etmek, maneviyatını kuvvetlendirmek.
The trapped
miners we cheered when they heard the shouts of their friends.
Verb
belirli bir ruh halinde bulunmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be of good cheer
sevinmek, sevinçli ve umutlu olmak, sevinç/kıvanç duymak, gönlü ferahlamak.
Be of good cheer!
Gönlünü ferah tut! Cesaretini yitirme!
Bronx cheer
nefret, tiksinme, hakaret ifade eden ve dudaklarla dışarı uzatılan dil arasından çıkarılan bir ses.
raspberry
ile ayni anlama gelir.
good cheer
neşe, sevinç, cesaret.
to be of good cheer
: neşeli/cesur olmak.
Noun
good cheer
eğlence, ziyafet, zevk-u safa.
to make good cheer
: eğlenmek.
Noun
good cheer
âlâ gıda ve içki, yeme ve içme.
to be fond of good cheer
: boğazına düşkün olmak.
Noun
cheer leader
spor karşılaşmalarında
cheer leader
vb taraftarlara tezahürat yaptırtan kişi
cheer leader
amigo
cheer leader
mitinglerde
cheer on
teşvik etmek.
cheer someone on (to do something)
: bir kimseyi (bir şey yapmaya) teşvik etmek.
cheer oneself up
efkâr dağıtmak
Verb
cheer someone up
içinıaçmak
Verb
cheer up
teselli etmek
Verb
cheer up
neşelenmek
Verb
cheer up
neşelendirmek
Verb
cheer up
moralini düzeltmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.