Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
chop
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
chop down/off
: (ânî ve şiddetli darbelerle) kesmek, kesip devirmek, kesip atmak.
to chop down a tree.
Verb
doğramak, yarmak, keserek kullanılacak hale getirmek.
to chop meat/kindling. He chopped the block
of wood in two with a single blow.
Verb
chop up
: kıymak, (ince ince) doğramak.
to chop up an onion/the vegetables.
Verb
(tenis, kriket vb.) topa çiviler gibi (yere doğru) vurmak.
Verb
baltalamak, balta ile parçalara ayırmak/kırmak.
Verb
(yumruk oyununda) aşağı doğru kısa yumruk vurmak.
Verb
(dalga) çırpınmak.
Verb
(rüzgâr) birdenbire yön değiştirmek.
chop and change
: bir saati bir saatine uymamak.
chop about/around
:
(rüzgâr) durmadan değişmek.
Verb
birdenbire ve şiddetle hareket etmek/gitmek/gelmek.
Verb
çekişmek, münakaşa etmek, çemkirmek.
Noun
kesme, keserek devirme, parçalama, (odun) yarma/kırma.
Noun
kesilmiş parça.
Noun
pirzola, et dilimi.
Noun
(dalga) çırpınma, kıyıya çarpıp parçalanma, çırpıntı.
Noun
(tenis, kriket vb.) çivileme, topa aşağı doğru hızla vurma.
Noun
(özellikle deride) çatlak, yarık, çatır.
Noun
(rüzgâr) ânî değişiklik/değişme.
chops and changes
: sürekli/durmadan değişmeler.
chops
: çene.
Noun
(Hindistanda, Çinde vb.) (a) resmî mühür, ruhsat, (b) damga, mallara basılan ve onların cinsini gösteren mühür.
Noun
sınıf, derece, nitelik, kalite.
first chop
: en iyi kalite.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
(skin) to chop
pütürlenmek
Verb
binary chop
ikili parçalama
first chop
birinci kalite
first- chop
(Br) birinci sınıf
first- chop
ekstra
French chop
kuzu pirzolası.
get the chop
kesilip atılma
get the chop
kovulma
grand chop
ithal müsaadesi
Noun
grand chop
(Çin'de) gümrük belgesi
mutton chop
koyun pirzolası
chop and changes
değişiklikler
Noun
chop chop!
çabuk çabuk! acele! hemen! derhal!
chop into a conversation
bir konuşmaya katılmak
Verb
chop logic
safsata/mugalâta yapmak, yanlış temeller üzerinde muhakeme yürütmek.
chop mark
çentik, damga: madenî paranın ağırlığını, yasallığını veya içindeki gümüş miktarını belirten işaret.
chop-marked
: çentikli, damgalı.
Noun
chop off
parçalamak
Verb
chop prices
fiyatları kırmak
Verb
chop prices
büyük fiyat indirimi yapmak
Verb
chop shop
çalınan otomobillerden sökülen parçalarla kazaya uğramış otomobillerin tamir edilip el altından satıldığı dükkân.
Noun
chop suey
Çin türlüsü: et, soğan, fasulye, yeşil biber, mantar vb. ile pişirilen ve pilâvla beraber yenen Çin yemeği.
chop suoy
ile ayni anlama gelir.
Noun
chop to bits
doğramak
Verb
chop up
doğramak
Verb
chop wood
odun kırmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.